Page 287 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 287

tarihinde saat 4.00’de genel arama için jandarma güvenliği içeri-

                  sinde içeriye girildi. Jandarma Hapishane tedbirlerini aldı. Yuka-
                  rıda bahsedilen koğuşlara arama için girildiğinde koğuşlarda

                  kalan terör suçluları derhal koğuşlarına çekilerek hem havalan-
                  dırma kapısına hem de koğuş kapılarına önceden hazırladıkları

                  barikatları kurdukları, görevli Hapishane personeline ve güvenlik

                  güçlerine karşı ateşli silah molotof kokteyli ve tüplerle saldırıda
                  bulunmuşlardır…” (Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı iddianame-

                  sinden)

                         Tünel vardı demişti Cumhuriyet Savcısı. İdare tarafından

                  acemice kazılmış tüneli burjuva basın bile kabul etmezken sav-
                  cının devrimci tutsakların kullandığını söylediği silahlarsa bir

                  türlü bulunamamıştı.

                         Yıllardır arama yapılmıyordu, iddiası kısa süre önce yapı-

                  lan arama tutanaklarıyla çürüdü.

                         Yapılan otopsiler ise, tutsakların kurşunlanarak işkence-

                  lerden geçirilerek katledildiğini belgeledi. Devlet tüm çabala-
                  rına rağmen Ulacanlar’da katliam amaçlı planlı bir saldırı

                  gerçekleştirdiğini gizleyemedi. Ama buna rağmen Ankara
                  Cumhuriyet Başsavcılığı bu iddianameyi hazırladı. Adaletsiz-

                  liğin hukuksuzluğun somut belgesi olarak tarihe geçecek id-

                  dianameyi…

                         Evet, Ankara Savcısı devrimci tutukluların birbirlerini vur-

                  duğunu iddia etti. Adalet Bakanı H. Sami Türk, tutuklulardaki
                  darp izlerini, ölümleri; ranzadan düşmüşlerdir, diyerek açıkladı.

                  Bu yalanları TBMM İnsan Hakları Komisyonunu bile ikna ede-
                  medi. Komisyon üyesi Sebgetullah Seydaoğlu, 12 Şubat 2000’de

                  basına yaptığı açıklamada, “Tutsakların gaz bombaları ve kö-
                  pükle bayıltıldıktan sonra hamamda öldürüldüğünü düşünü-

                  yoruz, çalışmamız, sonuca ulaşmamız yetkililer tarafından

                  engellendi” diyordu.


                                                                                                  287
   282   283   284   285   286   287   288   289   290   291   292