Page 727 - Yaratılış Atlası 2. Cilt
P. 727

Harun Yahya






                Evrimci biyologlar›n "körelmifl organ" sand›klar› apandiksin (üstte) vücudun
                savunma sisteminde önemli bir rol oynad›¤› anlafl›lm›fl bulunmaktad›r. Kuy-
                ruk sokumu olarak bilinen omurili¤in en alt kemi¤i ise yine "körelmifl organ"
                de¤il, önemli kaslar›n tutunma noktas›d›r.














             nin bir parçası olduğu belirlendi. Bu gerçek, 1997 tarihli bir tıp
             kaynağında şöyle belirtilir:

                 Vücuttaki timus, karaciğer, dalak, appendiks, kemik iliği gibi baş-
                 ka organlar lenfatik sistemin parçalarıdır. Bunlar da vücudun enfeksiyonla mücadelesine

                 yardım ederler.  263

                 Aynı "körelmiş organlar" listesinde yer alan bademciklerin de boğazı, özellikle erişkin
             yaşlara kadar, enfeksiyonlara karşı korumada önemli rol oynadığı keşfedildi. Omuriliğin

             sonunu oluşturan kuyruk sokumunun ise, leğen kemiğinin çevresindeki kemiklere destek
             sağladığı, bu nedenle, kuyruk sokumu kemiği olmadan rahatça oturabilmenin mümkün ol-

             madığı anlaşıldı. Ayrıca bu kemiğin pelvis bölgesindeki organların ve buradaki çeşitli kasla-
             rın da tutunma noktası olduğu belirlendi.

                 İlerleyen yıllarda yine "körelmiş organlar"dan sayılan timüs bezinin T hücrelerini ha-
             rekete geçirerek vücudun savunma sistemini aktif hale getirdiği; pineal bezin, lüteinik

             hormonu baskılayan melatonin gibi önemli hormonların üretilmesinden sorumlu oldu-
             ğu keşfedildi. Tiroid bezinin bebeklerde ve çocuklarda dengeli bir vücut gelişimini sağ-

             ladığı ve metabolizma ve vücut aktivitesinin düzenlenmesinde rol oynadığı saptandı. Pitüiter bezin de
             tiroid, böbrek üstü, üreme bezleri gibi birçok hormon bezinin doğru çalışmasını ve iskelet gelişimini

             kontrol ettiği ortaya çıktı.
                 Darwin tarafından "körelmiş organ" olarak nitelendirilen gözdeki yarım ay şeklindeki çıkıntının ise

             gözün temizlenmesi ve nemlendirilmesi işine yaradığı anlaşıldı.
                 Körelmiş organlar iddiasında evrimcilerin yaptıkları çok önemli bir de mantık hatası vardı. Bildiği-

             miz gibi evrimciler tarafından ortaya atılan iddia, canlılardaki körelmiş organların geçmişteki ataların-
             dan miras kaldığıydı. Oysa "körelmiş organ" olduğu söylenen bazı organlar, insanın atası olduğu iddia

             edilen canlılarda yoktur! Örneğin evrimciler tarafından insanın atası olduğu söylenen bazı maymunlar-
             da appendiks bulunmaz. Körelmiş organlar tezine karşı çıkan biyolog H. Enoch bu mantık hatasını şöy-

             le dile getirmektedir:

                 İnsanların appendiksi vardır. Ancak daha eski ataları olan alt maymunlarda appendiks bulunmaz. Sürpriz
                 bir biçimde appendiks, daha alt yapılı memelilerde, örneğin opossumlarda tekrar belirir. Öyleyse evrim te-
                 orisi bunu nasıl açıklayabilir?  264

                 Tüm bunların yanı sıra kullanılmayan bir organın zamanla körelerek yok olduğu gibi bir iddia ken-

             di içinde mantıksal bir çelişki taşımaktadır. Bu çelişkiyi fark eden Darwin, "Türlerin Kökeni"nde şöyle bir
             itirafta bulunmuştur:

                 Bununla birlikte, arta kalan bir güçlük var. Bir organ artık kullanılmadığı için çok küçüldükten sonra, ken-
                 disinden ancak belli belirsiz bir iz kalıncaya dek nasıl küçülebiliyor; ve sonunda nasıl tümüyle ortadan kal-

                 kabiliyor. Bir organ bir kez görevsiz kaldıktan sonra, kullanılmamanın onu daha da etkileyebilmesi pek de
                 olanaklı değildir. Burada benim veremeyeceğim ek bir açıklama gereklidir.          265




                                                                                                                          Adnan Oktar    725
   722   723   724   725   726   727   728   729   730   731   732