Page 132 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 132
130 DİNSİZLİĞİN İLKEL MANTIĞI
hissi uyandıran önemli bir malzemedir. Normal şartlarda müsa-
maha göstermeyecekleri pek çok şeyi, ağlayan birini gördükle-
rinde acıma duyguları devreye girdiği için kabul ederler.
Ağlayan bir çocuk belli menfaatler karşılığında bu eylemini
durdurduğu için, hayatının ileriki dönemlerinde de ağlamayı bir
silah olarak kullanmaktadır. Yalan söylediğinde kendisini haklı
göstermek için, suçlu olduğunda bunu örtbas edip masum iz-
lenimi vermek için, çevresinde acıma hissi uyandırıp destek
sağlamak için, samimiyetsiz davrandığı bir konuda samimiyeti-
ne inandırmak ya da sırf dikkat çekip ilgi odağı olmak için ar-
tık hep bu yönteme başvurur.
Oysa Allah bu tavrı beğenmemektedir. Allah'a inanıp güve-
nen bir kişi böyle zayıf bir karakter göstermez ve bu eylemden
dolayı bir menfaat beklentisi içinde olmaz. Kuran'da bildirildiği
üzere ağlamanın, güzellik olmadığı "öyleyse kazandıklarının
cezası olarak az gülsünler, çok ağlasınlar" (Tevbe Suresi,
82) ayetiyle bildirilmiştir.
Cehennem halkının dünyada kazandıklarına karşılık olmak
üzere artık isteseler de neşeye, rahatlığa ve huzura kavuşama-
yacakları da Kuran'da bildirilmiştir. Buna rağmen insanların bile
bile kendi iradeleriyle cehennem ahlakını yaşatmaya çalışmala-
rı ise, cahilce bir tavırdan başka bir şey değildir. Mutsuz ve
bedbaht bir ruh halinin ancak cehennem halkının bir vasfı oldu-
ğu Kuran'ın birçok ayetinde belirtilmiştir.
Allah'tan 'İçi titreyerek korkan' öğüt alır-düşünür.
'Mutsuz-bedbaht' olan ondan kaçınır. (A'la Suresi,
10-11)
Artık sizi, 'alevleri kabardıkça kabaran' bir ateşle