Page 137 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 137

HARUN YAHYA (ADNAN OKTAR)                 135


            belirli bir kesimine has bir durum değil aksine çok sık rastla-
            nan bir tavır bozukluğudur. Fakat çoğu insan bu durumu üze-
            rine alınmaz ve basitliği sadece, düşük kültürlü, görgüsüz ve
            cahil insanlara mal etmeye çalışır. Oysa ki bu tavır her kültür-
            de farklı örneklerle yaşanmakla beraber, temelde aynı mantı-

            ğın birer ürünüdür; zekası, kültürü ve tahsili her ne olursa
            olsun cahiliye ahlakını üzerinde barındıran her insanda görülen
            bir tavırdır.
               Basitlik aslında cahiliye ahlakı olarak tanımladığımız tüm ta-
            vırları kapsayan kötü bir yaşam şeklidir. Basitliği bir kez kabul
            eden bir insan, yeri geldiğinde cahiliye ahlakının her türlü ilkel-
            liğini yaşayabilecek bir eğilim gösterir. Örneğin menfaatleri ve
            çıkarları doğrultusunda zaman zaman yalan söyleyebilir, ta-
            mahkar bir tavır gösterebilir, kıskanç, sinirli ya da bencil bir ya-
            pı sergileyebilir. Burada basitliğe asıl temel oluşturan ölçü, ki-
            şinin dünya hırsı ve çıkarları doğrultusunda asil ve güzel bir ah-
            laktan kolaylıkla ödün verebiliyor ve cahiliye tavırlarını tered-
            dütsüz kabul ediyor olmasıdır.
               Bu bakış açısıyla basitliğin ilk çıkış noktasına döndüğümüz-
            de bunun, tüm diğer tavırlar gibi çocukluk yıllarına dayandığını
            görürüz. Ailesinden "hocana hediye götür, aranı iyi tut", "ye-

            mek sıranı kimseye kaptırma, hemen en öne geç", "başka ço-
            cuklara sakın yiyeceğinden verme", "olur olmaz herkese yar-
            dım etme, enayi konumuna düşersin", "paranı aç olan olsa bi-
            le kimseye ödünç verme, herkesin ailesi var, onlar versin", "ba-
            bana bile güvenme" gibi telkinleri alarak yetişen insanlar, haya-
            tın böylesine basit bir mantık üzerine kurulduğuna inanmaya
            başlarlar. Bundan sonraki tüm hayatları, temelini aldıkları bu
   132   133   134   135   136   137   138   139   140   141   142