Page 142 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 142

140                 DİNSİZLİĞİN İLKEL MANTIĞI


            alçıya alınması zaruri olmadığı halde, sırf görenlerin "bacağına
            ne oldu?" sorusunu sormaları ve böylece kendilerince sükse
            yapacakları bir cevap verebilmek için bu yönteme başvuranlar
            olabilir. Bunun dışında alçılı bir kol ya da bacak, üzerine atılan
            imzalar ve yazılan kısa mesajlar nedeniyle de son derece

            önemlidir. Mesajların sayısı artıkça etrafa ne kadar "popüler"
            bir insan olduklarını kanıtladıklarını düşünürler. Çoğu zaman
            bronzlaşmalarının altında da yine bu özenti ruhu yatar. Tatil-
            den döndüklerinde herkesin "nerede yandın böyle?" diye sor-
            ması, kendince hava atmak için ideal bir imkan oluşturur.
               Sadece birkaç tanesini ele aldığımız bu özellikler bile, cahi-
            liye toplumunda yaygın olan özenti ruhu hakkında fikir sahibi
            olmamızı sağlamaktadır. Elbette bu örneklerde sergilenen tavır-
            ların tek başına bir anlamı yoktur. Kelimeleri aksanlı söyleme-
            nin, yabancı terimler kullanmanın hiç kimseye bir zarar getir-
            meyeceği açıktır. Ancak bu noktada önemli olan, insanların iç-
            lerinde taşıdıkları, dünyaya yönelik "özenti"dir. Dünyada geçici
            süre bulunduğunu, ölümün yakın olduğunu düşünen aklı başın-
            da, şuuru açık bir insan, bunların hiçbirinin ahirette bir üstün-
            lük veya fayda sağlamayacağını anlar. İşte cahiliye toplumu in-
            sanlarının eksikliği bu yöndedir. Bu insanlar asılsız ve boş emel-

            lerle oyalanmakta ve hayatlarının asıl gayesini unutmaktadırlar.
               Üstünlüğü, cahiliye toplumunun belirlediği "kalite anlayı-
            şı"nda aramak ise, insanı sonu gelmeyen yorucu bir yarış içine
            sokar. Özendikleri modele yetişmek için türlü kalıplara girme-
            leri ve bu uğurda ahlaki değerlerini bir kenara bırakmaları
            gerekir. Bunun sonucunda ise ellerine geçen hiçbir şey olmaz.
            Hatta çoğu zaman, hayranlıkla peşinden koşturdukları kimse-
   137   138   139   140   141   142   143   144   145   146   147