Page 134 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 134
132 DİNSİZLİĞİN İLKEL MANTIĞI
senin, öz çocuklarının dahi kendilerini sevmediğini, evden gön-
dermek istediklerini, yediklerinin içtiklerinin, herşeylerinin
külfet olduğunu ve karşı tarafın da sürekli bunu ima etmeye ça-
lıştığını düşünürler.
Aslında bu ahlak cahiliyenin yaşadığı güvensiz ortamın bir
sonucudur. Kişinin yaşadığı ortam alınganlığa sebebiyet veren
çok fazla bozuk tavırla doludur. Söz gelimi kişi alınır ama kar-
şı tarafın merhametsiz, memnuniyetsiz, ikiyüzlü ya da kindar
olduğunu açıkça görüyordur. Bu durumda da birçok tavrın as-
lında kasten yapıldığını düşünüyordur. Fakat bu, alınganlığın
haklılığını ya da geçerliliğini ortaya koymaz ancak cahiliye sis-
teminin kökteki bozukluğunu göstermesi bakımından oldukça
önemlidir. Örneğin çocuklarının yanında kalan yaşlı bir insan
bahsi geçen konularda alınganlık yapar ama düşündükleri aslın-
da büyük ölçüde de doğrudur. Gerçekten de istenmiyordur ve
pek de sevilmiyordur; ancak karşı taraf bu düşüncelerini ört-
bas ederek belli etmemeye çalışır.
Cahiliye insanları, doğdukları andan itibaren kendilerine
sunulan bu duygusal ve alıngan karakteri, yaşamlarının sonuna
kadar üzerlerinden atamazlar. Ancak zararını da fazlasıyla ta-
darlar. Herkesin dostane bir tavır içerisinde olduğu ortamlar-
da dahi alıngan kişiler gerçek neşeyi ve huzuru yaşayamazlar.
Herkes eğlenirken, bir köşede durgun ve küskün oturan, ha-
yatları boyunca yalnız olan hep kendileri olurlar.
Görüldüğü gibi, cahiliye ahlakının her yönü birbirinden da-
ha korkunç ortamlar oluşturur. Kuran ahlakında ise insanların
içinde yaşadığı ahlak neyse, dışındaki tavır da onun aynası gibi-
dir. Beğenmediği, yanlış olduğuna inandığı ve söylemek istedi-