Page 260 - Risale-i Nur - Asa-yı Musa
P. 260
262 ASA-YI MUSA
Demek ki, Cenab-ı Hak büyük Mürşidleri böyle bir müddet
İnzivada Terbiye, Tasfiye ve Tezkiye ettikten sonra Tenvir ve İrşad Va-
zifesiyle mükellef kılıyor. Ve bu sebebledir ki, bir Mâ-i Mukattardan
daha temiz ve berrak olan yüreklerinden kopup gelen nefesler, Kalblere
akseder etmez bambaşka tesirler icra ediyor...Arzettiğim gibi, İmam-ı
Gazalî'nin bundan dokuzyüz sene evvel Ahlâk ve Fazilet sahasında
yapmış olduğu Fütuhatı; bu asırda Bedîüzzaman, İman ve İhlas vâdi-
sinde başarmıştır.
Evet Hazret-i Üstad'ı bu müdhiş Cihad meydanlarına sevkeden,
hep bu eşsiz Şefkat ve Merhameti olmuştur. Ve bunu bizzât kendisinden
dinleyelim:
Bana: "Sen şuna buna niçin sataştın?!" diyorlar. Farkında
değilim; karşımda müdhiş bir yangın var.. alevleri göklere yük-
seliyor.. içinde evlâdım yanıyor.. İmanım tutuşmuş yanıyor. O yan-
gını söndürmeye, İmanımı kurtarmaya koşuyorum. Yolda birisi
beni kösteklemek istemiş de, ayağım ona çarpmış; ne ehemmiyeti
var?! O müdhiş yangın karşısında bu küçük hâdise, bir kıymet ifade
eder mi?! Dar düşünceler, dar görüşler..."
• İstiğnası:
Üstad'ın hayatı boyunca cem'iyetimizin her tabakasına vermekte
olduğu binlerle istiğna örnekleri, dillere destan olmuş bir ulviyeti haiz-
dir.
Masivadan tam manasıyla istiğna ederek, uzvî ve ruhî bütün
varlığı ile Rabb-ül Âlemîn'in bitmez ve Tükenmez Hazinesine dayan-
mayı, müddet-i hayatında bir itiyad değil, âdeta bir mezheb, meşreb ve
meslek olarak kabul etmiştir. Ve bunda da ne pahasına olursa olsun
Sebat eylemekte hâlâ devam etmektedir.
İşin orijinal tarafı: Bu meslek, kendi şahsına münhasır kalma-
mış, Talebelerine de kudsî bir mefkûre halinde intikal etmiştir. Nur dery-
asında yıkanmak şerefine mazhar olan bir Nur Talebesinin istiğnasına
hayran olmamak kabil değildir...
Bakınız, Üstad; Mektubat ünvanını taşıyan Şaheserin İkinci
Mektub'unda bu mühim noktayı altı vecih ile ne kadar asil bir İman ve
İrfan şuuru ile izah eder:
"Birincisi: Ehl-i dalalet, Ehl-i İlmi; İlmi vasıta-i cer etmekle