Page 258 - Risale-i Nur - Asa-yı Musa
P. 258

260                                                                                                                                        ASA-YI MUSA

          olabilir.Lâkin bu güzel hal, bu tatlı visal ve bu emsalsiz haz; geçen Âyet-
          i Kerimedeki İhsan erbabı olan o büyük Mücahidlerde her zaman devam
          ediyor. Ve işte Onlar bu sebebden dolayıdır ki, Mevlâ'yı unutmak gaf-
          letine düşmüyorlar. Nefisleri ile, arslanlar gibi bütün ömürleri boyunca
          çarpışıyorlar. Ve hayatlarının her lahzası, en yüksek terakki ve tekâmül
          hatıraları  kaydediyor.  Ve  bütün  varlıkları;  o  Cemal,  Kemal  ve  Celal
          Sıfatları  ile  muttasıf  olan  Rabb-ül  Âlemîn'in  Rızasında  erimiş
          bulunuyorlar.
               Mevlâ, bizleri de o Bahtiyarlar Zümresine ilhak eylesin,  ۪يمۤا
                                                                         ِ
                                                                       َ

                                          * * *
                 Yukarıdaki  sahifelerde,  büyük  Üstadın,  dostlarını  meftun  ve
          hayran  ettiği  kadar  da  düşmanlarını  dehşetler  içerisinde  bırakan
          Azametli İmanından bahsettik. Biraz da mümtaz şahsiyeti, Nurdan bir
          hâle  halinde  sarmakta  olan  üstün  meziyetlerinden,  Ahlâk  ve  Ke-
          malâtından bahsedelim.
                 Malûm  ya,  her  şahsiyeti,  muhtelif  ve  muayyen  meziyetler
          çerçeveler. Binaenaleyh Üstad'ın şahsiyetini tekvin eden başlıca sıfatlar
          şunlardır:
             •   Feragatı:

                 Bir Dava Sahibinin ve bilhâssa ıslahatçının muvaffakıyet şart-
          larının en mühimmi Feragattır. Zira gözler ve gönüller, bu mühim nok-
          tayı en ince bir hassasiyetle tedkik ve takibe meyyaldirler. Üstadın bütün
          hayatı ise, baştanbaşa Feragatın şaheser misalleri ile dolup taşmaktadır.

                 Allâme  Şeyhülislâm  Mustafa  Sabri Efendi  merhumdan,  Fera-
          gate aid şöyle bir Söz işitmiştim: "İslâm, bugün öyle Mücahidler ister
          ki; dünyasını değil, Âhiretini dahi feda etmeye hazır olacak..."

                 Büyük adamdan sâdır olan bu büyük sözü tamamen  kavraya-
          madığım  için,  mutasavvıfların  istiğrak  hallerinde  söyledikleri  esrarlı
          sözlere  benzeterek,  herkese  söylememiş  ve  olur  olmaz  yerlerde  de
          açmamıştım.

                 Vaktâki aynı sözü Bedîüzzaman'ın ateşler saçan heyecanlı ifade-
          lerinde de okuyunca anladım ki, Büyüklere göre Feragatın ölçüsü de
          büyüyor...  Evet;  İslâm  için  bu  kadar  acıklı  bir Feragata katlanmaya
   253   254   255   256   257   258   259   260   261   262   263