Page 90 - Risale-i Nur - Sikke-i Tasdik-i Gaybi
P. 90

92                                                                                    SİKKE-İ TASDÎK-I GAYBÎ



          Kur'ân-ı Mu'ciz-ül-Beyan ilânat yapıyor. Öyle de, bu dehşetli asırda dahi
          bir mâna-yı işârîsiyle o Âyât-ı Furkaniye'nin bürhanları ve Hakkaniyetinin
          alâmetleri  ve  Hakikatlarının  hüccetleri  ve  Hak  Kelâmullah  olduğuna
          delilleri olan Resail-in-Nura mâna-yı işârîsiyle alâmet ve bürhan ve emâre
                                                                             ِ
                                                              ِ
                                                          ِ
                                                                           َ ٰا
          ve delil mânasiyle Âyâtın Âyetleri diye tekrar ile  با   تكلا  تاي           كْلت
                                                             َ ْ
                                                                    ُ َ
          ferman  ederek  nazar-ı  dikkati  Kuran  hesabına  bu  asra  ve  bu  asırdaki
          Resail-in Nura çeviriyor îtikad ediyorum. Evet herbir cihet ile Ayn-ı Şuur
          olan Âyât-ı Kur'âniyenin böyle yirmi vecihle ve yirmi parmakla aynı şey'e
          müttefikan  işaretleri  tasrih  derecesinde  bana  kanaat  veriyor.  Benim
          kanaatıma iştirâk etmiyen bu ittifaka ne diyecek? Ve ne diyebilir? Hangi
          kuvvet bu ittifakı bozar! Resail-in Nur bu asra gelen İşarat-ı Kur'âniyeye
          hususî  bir  medar-ı  nazar  olduğuna  kimin  şüphesi  varsa  Kur'ânın  kırk
          vecihle  Mu’cizesini  isbat  eden  Mu’cizat-ı  Kur'âniye  namındaki
          Yirmibeşinci  Söz  ve  Yirminci  Sözün  ikinci  makamına  ve  Haşre  dair
          Onuncu  Söz  ve  Yirmidokuzuncu  Sözlere  baksın,  şüphesi  izale  olmazsa
          gelsin parmağını gözüme soksun.

                 YİRMİİKİNCİ ÂYET ve  ÂYETLER:

                 Hem Yûnus, hem Yûsuf, hem Ra'd, hem Hıcr, hem Şuarâ, hem
                                                                ِ
                                                                              ِ
                                                             ِ
                                                                           َ ٰا
          Kasas, hem Lukman Sûrelerinin başlarında bulunan  باتكلا  تاي           كْلت
                                                               َ ْ
                                                                     ُ َ
          İlân-ı  Kudsîsidir.  Yirmibirinci  Âyetin  Hâtimesinde  bunun  münasebet-i
          mâneviyesi  bir  derece  beyan  edilmiş.  Cifrîsi  ise,  bu  Âyette  üç  ت  bin
                                                                  ى
                                 ل
          ikiyüz eder ve iki ك  iki    yüz eder; yekûnü bin üçyüz. Bir    bir ب dört
          veya  beş  ا mecmuu  bin  üçyüz  onaltı veya onyedi ederek Resailin Nur
          Müellifi bir İnkılâb-ı Fikrî ile Ulûm-u Mütenevviayı Kur'ânın Hakaikına
          çıkmak için basamaklar yaptığı bir tarihe tam tamına Tevâfuku münasebet-
          i mâneviyesinin kuvvetine istinaden deriz:

             O Tevâfuk remzeder ki: Bu asırda Resail-in-Nur denilen otuzüç adet Söz
          ve  otuzüç  adet  Mektub  ve  otuzbir  adet  Lem'alar,  bu  zamanda,  Kitab-ı
          Mübin'deki Âyetlerin Âyetleridir. Yâni Hakaikının
   85   86   87   88   89   90   91   92   93   94   95