Page 362 - Risale-i Nur - Şualar
P. 362

364                                                                                                                                    ŞUÂLAR


          olsa, İmana  ve Âhiretime feda etmeğe hazırım. Ne yaparsanız yapınız!
                                       ِ
                                 ۪
          Benim  son  sözüm    ليك   وْلا معنو للّٰا انبسح   olarak  sizin  beni  i'dam ve

                              ُ
                                     َ ْ َ ُ ه
                                  َ
                                                   َ
                                               َ ُ ْ
          ağır  ceza  ile  zulmen  mahkûm  etmenize  mukabil  derim:  Ben  Risale-i
          Nur'un Keşf-i Kat'îsiyle i'dam olmuyorum, belki terhis edilip, Nur ve
          Saadet  Âlemine  gidiyorum  ve  sizi,  ey  gizli  düşmanlarımız  ve  dalalet
          hesabına  bizi  ezen  bedbahtlar!  İ'dam-ı  ebedî  ile  ve  daimî  haps-i
          münferid  ile  mahkûm  bildiğimden  ve  gördüğümden  tamamıyla
          intikamımı  sizden  alarak  Kemal-i  Rahat-ı  Kalb  ile  Teslim-i  Ruh
          etmeye hazırım.. Onlara demiştim.

              Y  e  d  i  n  c  i    E  s  a  s  : Afyon  Mahkemesi  başka  yerlerdeki  sathî
          tahkikata  binaen  bize  bir  cem'iyet-i  siyasiye  noktasında  bakmış.  Buna
          cevabımız:

              E  v  v  e  l  â  :  Bütün  benim  ile  arkadaşlık  eden  zâtların  şehadetiyle
          ondokuz seneden beri hiçbir gazeteyi okumayan ve dinlemeyen ve sorma-
          yan ve bu on sene beş aydır harb-i umumîden, Alman'ın mağlubiyetinden
          ve komünistin dehşetinden başka hiçbir haber almayan ve merak etmeyen
          ve  bilmeyen  bir  adamın  elbette  siyasetle  hiçbir  alâkası  yoktur  ve  siyasî
          cem'iyetlerle hiçbir münasebeti olmaz.

              S â n i y e n : Risale-i Nur'un yüzotuz parçaları meydandadır. İçinde
          İmanî  Hakikatlardan  başka  bir  hedef,  bir  maksad-ı  dünyevî  olmadığını
          anlayan Eskişehir Mahkemesi, -yalnız bir-iki Risaleden başka- ilişmemesi
          ve Denizli Mahkemesi hiçbirine ilişmemesi ve koca Kastamonu zabıtasının
          sekiz sene zarfında daimî tarassudla beraber iki hizmetçimden ve yalnız üç
          adamdan  başka  bahane  ile  müttehem  hiçbir  kimseyi  bulmaması  kat'î  bir
          hüccettir ki: Risale-i Nur Şakirdleri hiçbir vecihle siyasî cem'iyet değiller.
          Eğer iddianamedeki cem'iyetten maksadı, İmanî ve Uhrevî bir Cemaat ise;
          ona  cevaben  deriz  ki:  Eğer  dâr-ül  fünun  talebelerine  ve  her  nevi  esnafa
          birer cem'iyet namı verilse, bize de o neviden bir cem'iyet namı verilebilir.
          Eğer  dinî  hissiyatla  emniyet-i  dâhiliyeyi  ihlâl  edecek  bir  cemaat  namı
          veriyorsanız, buna mukabil deriz: Yirmi sene zarfında bu fırtınalı halde Nur
          Şakirdleri hiçbir yerde hiç bir vukuatla emniyet-i dâhiliyeye ilişmemeleri
          ve  iliştikleri  ne  hükûmetçe  ve  ne  de  mahkemelerce  kaydedilmemesi  bu
          ittihamı  çürütüyor.  Eğer  Hissiyat-ı  Diniyeyi  kuvvetlendirmesinden  istik-
          balde emniyet-i dâhiliyeye zarar
   357   358   359   360   361   362   363   364   365   366   367