Page 363 - Risale-i Nur - Şualar
P. 363

ONDÖRDÜNCÜ  ŞUÂ                                                                                                             365


           verebilir diye bir cem'iyet namı verilmiş ise buna mukabil deriz:

               Evvelen:  Başta  Diyanet  Riyaseti,  bütün  vaizler  aynı  hizmeti  görü-
           yorlar.

               Sâniyen:  Risale-i  Nur  Şakirdlerinin  değil  emniyete  ve  asayişe  zarar
           vermek, belki bütün kuvvet ve kanaatlarıyla milleti anarşilikten muhafaza
           ve emniyet ve asayişi temin etmek için çalıştıklarına delil ise, birinci esasta
           beyan edilmiş.

               Evet, biz bir Cemaatız. Hedefimiz ve proğramımız evvelâ kendimi-
           zi, sonra milletimizi i'dam-ı ebedîden ve daimî, berzahî haps-i münfe-
           ridden  kurtarmak  ve  vatandaşlarımızı  anarşilikten  ve  serserilikten
           muhafaza etmek ve iki hayatımızı imhaya vesile olan zendekaya karşı
           Risale-i Nur'un çelik gibi Hakikatlarıyla kendimizi muhafazadır.

               S e k i z i n c i   E s a s : Risalelerde bazı dokunaklı Cümleler var diye
           başka  yerlerin  nâkıs  ve  sathî  tahkikatlarına  binaen  bizi  ittiham  ediyorlar.
           Buna mukabil deriz: Madem maksadımız İman ve Âhirettir, ehl-i dünya ile
           mübareze değil. Ve madem o pek cüz'î ve yalnız bir-iki Risaleye mahsus
           ilişmek kasdî değil, belki maksadımıza yürürken onlara çarpmışız. Elbette
           bir garaz-ı siyasî manasında olamaz. Ve madem imkânat başkadır, vukuat
           başkadır. Hakkımızda asayişe zarar yapmış değil "yapabilir" diye ittiham
           ise; herkes bir adamı öldürebilir diye ittiham gibi manasız bir ittihamdır. Ve
           madem yirmi sene müddetinde yirmibinler adamda ve binler Nüshalar ve
           Mektublarda  hem  Eskişehir,  hem  Kastamonu,  hem  Isparta,  hem  Denizli
           şiddetli  tedkik  ve  taharrilerde  hakikî  bir  suç  teşkil  edecek  maddeleri
           bulamadılar.  Eskişehir  Mahkemesi  bir  şey  bulamadığından  mecburiyetle
           bir lastikli kanun maddesinden tek bir küçük Risale ile bizi mes'ul ettiği
           gibi; bütün Dinî Dersini vereni dahi mes'ul eder bir tarzda, yüz adamdan
           onbeş adama altışar ay ceza verebildi. Acaba bizim gibi bir adamın sizden
           olsa,  bir  senede  yirmi  mahrem  Mektubları  bu  tarzda  tedkik  edilse,  onu
           mes'ul ve mahcub edecek yirmi Cümle bulunmaz mı? Halbuki bizde yirmi
           bin adamdan yirmi bin Nüsha Risale ve Mektublarda hakikî mes'ul edecek
           yirmi  Cümle  bulamamalarından  gösteriyor  ki:  Risale-i  Nur'un  hedefi
           doğrudan doğruya Âhirettir. Dünya ile alış-verişi yoktur.

               Dokuzuncu Esas:  Denizli Mahkemesi'nin insaflı müddeiumumîsinin
           başka yerlerin insafsız ve sathî zabıtnamelerine binaen
   358   359   360   361   362   363   364   365   366   367   368