Page 182 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 182

M ÜNAFI ĞIN D ERİN K ARANLI ĞI






                       Suresi, 28) ayetiyle, 'Vezir'in de bu iftiranın 'büyük bir düzen'den ibaret olduğunu
                       gördüğü ve Hz. Yusuf'un masum olduğu halde iftiraya uğradığını anladığı' anla-
                       tılmıştır. Nitekim bir başka ayette de Allah, "Sonra onlarda (Yusuf'un iffetine

                       ilişkin) delilleri görmelerinin ardından, mutlaka onu belli bir vakte kadar zindana
                       atmak (görüşü) ağır bastı." (Yusuf Suresi, 35) sözleriyle Hz. Yusuf (as)'ın, masum
                       olduğu anlaşıldığı halde, haksız yere zindanda tutulduğunu haber vermiştir.

                           İşte Kuran'da anlatılan bu olay, Allah korkusu olmayan insanların iftiralarının
                       ve düzenlerinin büyüklüğünü ortaya koymaktadır. Bu iftirada, Yusuf Peygamber
                       (as)'ın iffeti hedef alınmıştır. Ancak münafıkların iftira atarken Müslümanları itham
                       ettikleri konular çok çeşitlidir. Özellikle de Allah'ın elçileri ya da Müslümanların

                       liderleri söz konusu olduğunda, münafıklar -zayıf akıllarınca- mutlaka o kimse-
                       lerin 'yönetici vasıfları' açısından, sözde 'acz içinde' ve 'yetersiz' oldukları izleni-

                       mini vermeye çalışırlar (bu mübarek insanları münafıkların bu iddialarından tenzih
                       ederiz). Dönemin putperest müşrikleri kendilerince Peygamberimiz (sav)'i 'delilik',
                       'yalancılık', 'akli yetersizlik', 'kahinlik', 'şairlik' gibi düzmece suçlamalarla itham
                       etmeye çalışırken, Müslümanlar arasındaki münafıklar da, yaptıkları ince ince

                       oyunlar, söyledikleri yalanlar ve iftiralarla, Müslümanlara bu konularda şüphe
                       vermek ve Peygamberimiz (sav)'e duyulan güveni kırmak istiyorlardı.
                           Günümüzde de münafıklar, Müslüman toplumlarına manevi önderlik eden

                       kimselere karşı verdikleri sinsi mücadelede aynı taktikleri kullanırlar. Münafıklar,
                       bu kimselerin 'İslam ahlakını anlatmada, dünya çapında dinsizliğin fikri zemini
                       ortadan kaldırmada ve özellikle de İslam alemindeki münafıklara karşı mücade-

                       lede ne kadar etkili olduklarının' çok iyi bilincindedirler. O yüzden de kendilerine
                       asıl hedef olarak onları seçerler. Bu mübarek insanların varlığı, münafığın küfür-
                       deki dostları için önemli bir tehdittir. Çünkü münafık, takvaca üstün olan bu

                       kimselerin, kendilerinin küfürle olan gizli işbirliğini, sinsi planlarını fark edip
                       bozabilecek bir akıl, feraset ve basirete sahip olduklarının farkındadır. Kendi şey-
                       tani sistemine zarar gelmemesi için, kendince bu insanların etkisini kırabileceği
                       yollar arar. İşte bunun için de bazen gizli ve açık imalarla, bazen açıkça yaptığı suç-

                       lamalarla, hemen her konuda bu kimselere karşı 'iftiraya dayalı bir mücadele' ver-
                       meye başlar.

                           Kuran'da münafıkların bu ahlakı, 'kötü bir zan ile zanda bulunan münafık er-
                       kekler ve münafık kadınlar' sözleriyle anlatılmıştır:
                           Bir de; kötü bir zan ile zanda bulunan münafık erkeklerle münafık kadınları ve

                           müşrik erkeklerle müşrik kadınları azaplandırması için. O kötülük çemberi, te-
                           pelerine insin. Allah, onlara karşı gazaplanmış, onları lanetlemiş ve onlara ce-
                           hennemi hazırlamıştır. Varacakları yer ne kötüdür. (Fetih Suresi, 6)





           180
   177   178   179   180   181   182   183   184   185   186   187