Page 183 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 183
ad nan o k t ar (haru n y ahy a)
Münafığın şeytani zekası keskin, yalan söylemedeki ufku da çok geniştir.
'Bir yalanı sıfırdan uydurup süslemek ve onu onlarca sahte delille detaylandırmak'
münafık için kolaydır. Bir anda 'masal gibi bir senaryo yazarak', hiçbir gerçekliği
olmayan bir yalan ile Müslümanlara iftira atabilir. Bunun için özellikle de kendince
sürekli 'geçmişi' delil olarak kullanır.
İnsanların geçmişte yaşanan olayları zamanla unutabileceklerini, detayların
hafızalarında silikleşebileceğini düşünür. İşte bu inancı doğrultusunda, geçmişe
dair sürekli yalan hikayeler anlatmaya başlar. O anda onun için önemli olan, Müs-
lümanların nezdinde, hedef aldığı elçiler ya da Müslümanların manevi liderleri
hakkında, kendince 'olumsuz bir kamuoyu oluşturabilme çabası'dır. "Geçmişte
şurada bir kere de şöyle olmuştu, bir keresinde de böyle olmuştu" gibi, kendince
dört beş tane yalan olayı arka arkaya sayıp delil gösterdiğinde, bunun o anda atacağı
bir iftirayı güçlendireceğini sanır.
Oysaki Müslümanlar 'akıllı ve dikkatleri açık' insanlardır. Özellikle de arala-
rındaki, çok değer verdikleri ve takvaca üstün gördükleri 'Peygamberi ve Allah'ın
elçilerini koruyup kollama konusunda çok titizdirler'. Dolayısıyla münafığın zayıf
aklınca iftira atarak, geçmişten deliller sunarak yaptığı 'karalama' ve 'olumsuz ka-
muoyu oluşturma' çabaları Müslümanlar üzerinde hiçbir işe yaramaz. Aksine bu
şeytanlıklarını gördüklerinde, bu kişinin münafık karakterini çok açık bir şekilde
teşhis edip, ona karşı daha da dikkatli olurlar. Ayrıca 'Müslümanlara iftira atılma-
sının da önemli bir mümin özelliği olduğunu' da bilirler. Bundan dolayı da Müs-
lümanlara atılmaya çalışılan her iftira ile, Müslümanların birbirlerine olan sevgileri
de daha da artar. Allah Kuran'da Müslümanların arasında yaşayan, 'uydurdukları
yalan ve iftiralarla ortaya çıkan' münafıkların varlığının Müslümanlar için bir 'şer
değil aksine hayır olduğunu' bir ayette şöyle bildirmiştir:
Doğrusu, uydurulmuş bir yalanla gelenler, sizin içinizden birlikte davranan bir
topluluktur; siz onu kendiniz için bir şer saymayın, aksine o sizin için bir hayırdır.
Onlardan her bir kişiye kazandığı günahtan (bir ceza) vardır. Onlardan (iftiranın)
büyüğünü yüklenene ise büyük bir azap vardır. (Nur Suresi, 11)
MÜNAFIK S NS OYUNLARI Ç N
'B L NÇALTI KURGULAMA YÖNTEM 'N KULLANIR
Münafığın Müslümanları içeriden yıpratmak için verdiği şeytani mücadelede
kullandığı birbirinden faklı, çok fazla yöntemi vardır. Bunlardan biri de, sinsice üs-
luplarla Müslümanlara vesvese verebilmek için kullandığı 'bilinçaltı kurgulama
metotları'dır. Alttan alta verdiği sinsi telkinlerle, -haşa- Allah, Kuran, Peygamber
181