Page 181 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 181

ad nan o k t ar (haru n  y ahy a)




                     MÜNAFIK  FT RALARIYLA ÖZELL KLE DE MÜSLÜMANLARIN


                     MANEV  L DERLER  OLAN ELÇ LER  KARALAMAK  STER
                     Münafık iftira atarak, 'Müslümanlar arasında fitne ve kargaşa çıkarmak, kendince

                 onları birbirlerine düşürmek, ve birbirlerine karşı duydukları güveni zedelemek'
                 ister. İşte bu konuda kendine ilk hedef olarak seçtiği kişiler de, 'Müslümanlar arasında
                 aklına, güzel ahlakına, sözüne en güvenilen, en takva, en dürüst ve en adaletli

                 bilinen, Allah'ın elçileri olan kimseler'dir. Gerçeği ters yüz ederek, dil eğip bükerek,
                 yalan söyleyip iftira atarak, kendi zayıf akıllarınca sürekli olarak onları haksız çıkarmaya
                 ve Müslümanların nezdinde onları sözde 'adaletsiz ve güvenilmez' kimseler olarak
                 göstermeye çalışırlar. Allah Kuran'da münafıkların bu şeytani yöntemlerini şöyle

                 haber vermiştir:

                     ... Hiçbir bilgiye dayanmaksızın insanları saptırmak için Allah'a karşı yalan uydurup
                     iftira düzenden daha zalim kimdir? Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu hidayete
                     erdirmez. (Enam Suresi, 144)

                     Münafıklar tarih boyunca bu sinsi taktikleriyle her Müslüman toplumunda aynı
                 fitneyi çıkarmaya çalışmış, tüm Peygamberlere, elçilere ve Allah'ın veli kullarına
                 aynı iftiraları atmaya kalkışmışlardır. Hz. Yusuf (as), Mısır'da yanında kaldığı Ve-

                 zir'in karısı tarafından 'kendisinden murad almak' istediği iftirasıyla suçlanmış; ve
                 Vezir'in karısının yalana dayalı açıklamaları sonucunda yıllar yılı zindanda kalmıştır.
                 Bu olay, Allah korkusu olmayan, ahirette hesap vereceğini düşünmeyen, yalanı kendi
                 menfaatleri için alçakça kullanan münafık karakterli insanların ne kadar gözü dönmüş

                 olduklarını açıkça ortaya koymaktadır.
                     Kuran'da, 'Aslında Vezir'in karısının Hz. Yusuf (as)'a yaklaşmak istediği' ve

                 Yusuf Peygamber (as)'ın onu reddetmesi üzerine de, 'yalan söyleyerek ona iftira
                 attığı' anlatılmıştır:
                     Evinde kalmakta olduğu kadın, ondan murad almak istedi ve kapıları sımsıkı ka-

                     patarak: "İsteklerim senin içindir, gelsene" dedi. (Yusuf) Dedi ki: "Allah'a sığınırım.
                     Çünkü O benim Efendimdir, yerimi güzel tutmuştur. Gerçek şu ki, zalimler kurtuluşa
                     ermez." (Yusuf Suresi, 23)

                     Kapıya doğru ikisi de koştular. Kadın onun gömleğini arkadan çekip yırttı. (Tam)
                     Kapının yanında kadının efendisiyle karşılaştılar. Kadın dedi ki: "Ailene kötülük
                     isteyenin, zindana atılmaktan veya acı bir azaptan başka cezası ne olabilir?" (Yusuf
                     Suresi, 25)


                     Vezir'in karısı "Ailene kötülük isteyenin zindana atılmaktan ve acı bir azaptan
                 başka cezası ne olabilir?" diyerek açıkça yalan söylemiş, Hz. Yusuf (as)'a iftira atmış
                 ve haksız yere zindanda kalmasına neden olmuştur. Kuran'ın "... (Kocası): "Doğrusu,
                 bu sizin düzeninizden (biri)dir. Gerçekten sizin düzeniniz büyüktür" dedi." (Yusuf




                                                                                                             179
   176   177   178   179   180   181   182   183   184   185   186