Page 231 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 231

ad nan o k t ar (haru n  y ahy a)






                 putperest dine uymaya devam edeceklerini' söyleyerek bu sapkınlıklarında diren-
                 mişlerdir:

                     And olsun, Harun bundan önce onlara: "Ey kavmim, gerçekten siz bununla fitneye
                     düşürüldünüz (denendiniz). Sizin asıl Rabbiniz Rahman (olan Allah)dır; şu halde
                     bana uyun ve emrime itaat edin" demişti.

                     Demişlerdi ki: "Musa bize geri gelinceye kadar ona (buzağıya) karşı bel büküp
                     önünde eğilmekten kesinlikle ayrılmayacağız." (Taha Suresi, 90-91)

                     (Tura gitmesinin) Ardından Musa'nın kavmi süs eşyalarından böğürmesi olan

                     bir buzağı heykelini (tapılacak ilah) edindiler. Onun kendileriyle konuşmadığını
                     ve onları bir yola da yöneltip-iletmediğini (hidayete erdirmediğini) görmediler
                     mi? Onu (tanrı) edindiler de, zulmedenler oldular. (Araf Suresi, 148)

                     Samiri, kavmine 'bu buzağı putunun, İsrailoğulları'nın ve Hz. Musa (as)'ın -
                 haşa- gerçek ilahı olduğu; Musa Peygamberin de zaten bunu aramak için kav-

                 minden ayrıldığı' şeklinde bir yalan söyleyerek, beraberindeki Musevilerin bir ço-
                 ğunun buzağıya tapınmalarını sağladı (Allah'ı tenzih ederiz).
                     Tüm bunlar yaşanırken Allah Hz. Musa (as)'a, kavminde olup biten bu olayları

                 vahiy ile haber verdi: Dedi ki: "Biz senden sonra kavmini deneme (fitne)den ge-
                 çirdik, Samiri onları şaşırtıp-saptırdı." (Taha Suresi, 85)

                     Bunun üzerine Hz. Musa (as) kavminin yanına geri döndü. Samiri ise, orada
                 toplanan ve 'kendisini hayranlıkla izleyen halkı kendinden yana çekebilmek' ve
                 'onların Hz. Musa (as)'a olan güvenlerini sarsabilmek' için harekete geçti. Kuran'da

                 Samiri'nin, bu amaçla yaptığı konuşmalardan biri şöyle anlatılmıştır:
                     Böylece onlara böğüren bir buzağı heykeli döküp çıkardı, "İşte, sizin de ilahınız,

                     Musa'nın ilahı budur; fakat (Musa) unuttu" dediler. (Taha Suresi, 88)
                     Samiri halkına "Musa unuttu" diye seslenerek, Hz. Musa (as)'ın da aslında Mı-

                 sır'daki bu Firavun kültürüyle ve putperest din ile yetiştiğini; ancak sonrasında, öğ-
                 rendiği bu kültürü sözde 'unuttuğunu' öne sürdü. Böylece 'Hz. Musa (as)'ın da bir
                 zamanlar Mısır'da Firavun'un sarayında iken, güç, iktidar, ihtişam ve servet sembolü

                 olarak kullandığı bu boğa figürünü benimsemiş olduğunu' iddia etti. 'Şimdi ise Hz.
                 Musa (as)'ın sözde unuttuğu için yüz çevirdiği Mısır'ın bu büyük tanrısına, hep
                 birlikte geri dönmeleri gerektiği' yalanını anlattı (Peygamberi tenzih ederiz).

                     Musa Peygamber (as) gerçekten de Firavun'un sarayında büyümüş ve Mısır
                 kültürü, gelenekleri, örf ve adetleri hakkında geniş bilgi sahibi olmuştu. Ancak

                 Allah'ın kendisine hidayet vermesi ve onu Peygamber olarak görevlendirmesiyle,
                 Firavun'un sapkın dininden yüz çevirmiş ve Allah'ın hak dinini yaşamıştı. Fakat






                                                                                                             229
   226   227   228   229   230   231   232   233   234   235   236