Page 234 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 234
M ÜNAFI ĞIN D ERİN K ARANLI ĞI
karşılaştığında bazen rahatından, konforundan, sporundan, uykusundan, kıyafetle-
rinden, yemesinden, içmesinden bazen de tümüyle malından ve canından feragat
eder. Ama bu bütün ömrünü dünyaya adamış olan bir münafığa çok ağır ve korkutucu
gelir. O yüzden münafık zorlukla karşılaşınca mutlaka kendisine kaçıp sığınacak bir
başka yer aramaya başlar.
Allah bir ayette münafıkların zorluktan ne gibi bahaneler öne sürerek kaçtıklarını
Kuran'da şöyle haber vermiştir:
Eğer yakın bir yarar ve orta bir sefer olsaydı, onlar mutlaka seni izlerlerdi. Ama
zorluk onlara uzak geldi. "Eğer güç yetirseydik muhakkak seninle birlikte (savaşa)
çıkardık." diye sana Allah adına yemin edecekler. Kendi nefislerini helaka sürük-
lüyorlar. Allah onların gerçekten yalan söylediklerini biliyor. (Tevbe Suresi, 42)
Müslümanların zorluk, darlık ve imtihan dönemleri, aslında münafıkların
ortaya çıkması ve kendi kendilerini deşifre etmeleri için çok kıymetli dönemlerdir.
Münafık belki yıllarca kendini Müslümanların arasında kamufle eder, ama Allah
yolunda bir zorluğa sabretmesi gerektiğinde hemen kendini ele verir. Allah yolunda
karşılaşabilecekleri her türlü tehdit, haksızlık, baskı ve iftira, Müslümanlar için birer
şeref, münafık içinse bir yıkımdır. Bu, münafığın adeta dünyadan vazgeçmesi anla-
mına gelir ki, böyle bir durumu kabul etmesi demek münafıklık yapmaktan vazgeç-
mesi demektir. Bunu da asla ve asla kabul etmez.
MÜNAFIK, MÜSLÜMANLARIN ARASINDAK ÇTEN SEVG Y ÇOK KISKANIR
Allah bir ayette "Yoksa onlar, Allah'ın Kendi fazlından insanlara verdiklerini
mi kıskanıyorlar?" (Nisa Suresi, 54) buyurmuştur. Bu ayette haber verildiği gibi,
münafıklar Müslümanlara verilen maddi manevi tüm nimetleri kıskanırlar. Haset
ettikleri konuların en başında da, 'Müslümanların birbirlerine kaşı duydukları
içten sevgi' gelir. Bir müminin başka bir Müslümanı çok sevmesi ve onu koruyup
kollaması, münafık için çok ciddi bir kıskançlık konusudur. Çünkü Müslümanlar
arasında, küfürdeki insanların hiç yaşayamadığı 'derin bir muhabbet, içli dostluk,
candan bir kardeşlik anlayışı' vardır. Münafıklar iman edenlerle birlikte oldukları
her an bu sevgiye şahit olur ve bundan dolayı da şiddetli bir kıskançlığa kapılırlar.
Müslümanların birbirlerini bu kadar çok sevmeleri münafıkları ciddi şekilde ra-
hatsız eder. Çeşitli oyunlarla Müslümanların arasını açıp bu sevgiyi yok etmek
için sinsi bir çaba yürütürler. Kavga çıkararak, rezillik yaparak, yalan söyleyerek,
iftira atarak, laf taşıyarak, alaycı espriler yaparak, Müslümanların birbirlerine olan
sevgilerini zedelemek; kardeşliklerini, birliklerini ve dostluklarını bozmak ister-
ler.
232