Page 235 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 235
ad nan o k t ar (haru n y ahy a)
İman edenlerin sevgiyi yaşamalarını istemeyen münafık, Müslümanların 'sev-
dikleriyle vakit geçirmelerini' de istemez. Müslümanların yanına gelen kişileri dur-
durmak ve onlarla görüşmelerini engellemeye çalışır. Müslümanları lafa tutup va-
kitlerini alarak, o ortamda huzursuzluk çıkararak, sevdikleri insanlarla görüşmelerine
ve birlikte vakit geçirmelerine mani olmayı hedefler.
Münafıkların bu kıskançlıklarına Kuran'ın Yusuf Suresi'nde dikkat çekilmiştir.
Hz. Yusuf (as)'un daha çocuk yaşta güzelliği ile dikkat çekmesi, kardeşlerinin ona
karşı büyük bir kıskançlığa kapılmalarına neden olmuştur. Babalarının onu kendile-
rinden daha çok sevdiğini düşünerek öfkelenen kardeşleri, bir tuzak kurup Hz. Yusuf
(as)'ı öldürmek üzere bir plan kurmuşlardır. Babalarına ise kendilerini, 'iyilikten başka
birşey düşünmeyen kardeşler' gibi göstermeye çalışmışlardır. Oysa gerçekte açıkça
bir hainlik yapmak istemişlerdir:
Onlar şöyle demişti: "Yusuf ve kardeşi babamıza bizden daha sevgilidir; oysaki biz,
birbirini pekiştiren bir topluluğuz. Gerçekte babamız, açıkça bir şaşkınlık içindedir."
"Öldürün Yusuf'u veya onu bir yere atıp-bırakın ki babanızın yüzü yalnızca size
(dönük) kalsın. Ondan sonra da salih bir topluluk olursunuz." (Yusuf Suresi, 8-9)
Hz. Yusuf (as)'ın kardeşlerinin din ahlakından ne kadar uzak oldukları; hainlikleri,
sinsi tuzaklar kurmayı ve cinayet işlemeyi ne kadar makul ve meşru gördükleri ayetlerden
açıkça anlaşılmaktadır. Babalarından 'sevgi talebi' içerisinde oldukları iddiaları da ta-
mamen 'yalan'dır. Çünkü küçücük bir çocuk ve kendi öz kardeşleri olan, tertemiz nur
gibi bir insanı gizlice öldürmeyi planlayan bu münafık karakterli, zalim ve gaddar in-
sanların sevgiyi bilmedikleri çok açıktır.
İşte Hz. Yusuf (as)'ın kardeşleri gibi, günümüzdeki münafıklar da, Müslümanların
birbirlerini çok sevmelerini çok kıskanır ve her yolu deneyerek bu yakınlığı engellemeye
çalışırlar. Buradaki amaçları, kıskandıkları o sevgiyi kendilerinin de yaşayabilmesi
değildir. Çünkü münafıklar sevgiye dayalı ilişkilere değil, 'menfaat ilişkileri'ne ina-
nırlar. Sevginin ise bu anlamda hiçbir işe yaramayacağını düşünürler. Çıkarlarını elde
edebiliyorlarsa, bu onlar için yeterlidir. Dolayısıyla Müslümanlara olan kıskançlıkları,
sadece 'onların nimet, huzur ve güzellik içinde mutlu bir şekilde yaşamalarını iste-
memelerinden' kaynaklanır. Münafığı rahatlatacak olan şey, Müslümanların zarar
görmesi, mağdur olması, acı çekmesidir. İşte münafığın kıskançlık eylemleri de, sadece
onlara bu sıkıntı ve huzursuzluğu verebilmek içindir.
Ancak münafık bu tuzağında başarılı olamaz. Çünkü Müslümanlar sevgide kararlı
olan ve Allah'ın sevgisini kazanabilmek için yaşayan insanlardır. Dolayısıyla münafığın
bu yolda harcadığı çaba, sadece onun öfke ve kıskançlıktan huzursuz olmasıyla so-
nuçlanır.
233