Page 107 - Türkiye için Milli Strateji
P. 107

n TÜRK‹YE ‹Ç‹N M‹LL‹ STRATEJ‹ n


            resi'nde tart›flma konusu haline gelmifltir. Daha önce silah sat›fllar› ve para
            y a rd›mlar› hibe olarak verilirken, 1992 y›l›ndan itibaren ABD'nin yapt›¤›
            d›fl askeri malzeme sat›fl› (Foreign Military Sales FMS) hibeden piyasa faiz-
                                       1
            li krediye dönüfltürülmüfltür. Ayr›ca ABD Temsilciler Meclisi'nin 25 mil-
            yon dolarl›k d›fl yard›m kredisinin, 15 milyon dolarl›k bölümünü sözde
            "Ermeni Soyk›r›m›"n›n kabul edilmesi kofluluna ba¤lamas›, Türk-Ameri-
            kan iliflkilerinin yeni bir boyut kazand›¤› fikrini desteklemektedir. Her ne
                                                                         2
            kadar Amerikan Senatosu Türkiye'nin sert tepkileri sonucunda yard › m ›
            sözde "Ermeni Soyk›r›m›"n›n tan›nmas› kofluluna ba¤lamaktan vazgeçtiy-
            se de yine de Amerikan yönetiminin böyle bir konuyu gündeme getirmesi
            iki ülke aras›ndaki dostluk ve müttefiklik anlay›fl›na ters düflmektedir. 3
               Fakat ABD'nin bu ç›plak örnekten çok daha önemli baz› aleyhte terc i h l e-
            ri vard › r. Orta Asya petrolerinin tafl›nmas›nda Türk tezinin gerçek bir Ame-
            rikan deste¤i görmemesi ve Rusya'n›n AKKA'y› ihlal etme giriflimlerine
            Washington'›n "sessiz" kalmas› gibi geliflmeler, Ankara'n›n yaln›z b›rak›l-
            mas›n›n iki ciddi örne¤idir.
               Dolay›s›yla, bu yeni uluslararas› konjonktür Türkiye'nin d›fl politika po-
            zisyonlar›nda ciddi bir anlay›fl de¤iflikli¤i yapmas›n›n flart oldu¤unu gös-
            t e r m e k t e d i r. So¤uk Savafl'ta uygulanan eski denge politikalar›, art›k oluflan
            "yeni dünya düzeni"nin flartlar›na ve gerçeklerine uygun düflmemektedir.
            Günümüzde "bekle-gör" politikalar› bir sonuç getirmemektedir.
               En aktif d›fl politika uygulanmas› gereken alanlar›n bafl›nda ise Kafkas-
            ya ve Orta Asya gelmektedir. Çünkü bu yönde, hem hangi anlamda olursa
            olsun bir "K›z›l Elma" hem de ciddi bir tehlike vard›r karfl›m›zda; SSCB da-
            ¤›ld›ktan sonra bölgeyi terketti¤i san›lan Rusya, flimdi bölgedeki en etkin
            aktör konumundad›r. Rusya bugün bölgenin kendi nüfuz alan› haline gel-
            mesi için en çok çaba sarfeden ülkedir. Bundan dolay› olas› tehlike olarak
            g ö rdü¤ü ülkelere karfl› onlar›n istikrar›n› bozacak veya uluslararas› iliflki-
            l e rde yaln›z kalmas›n› sa¤layacak manevralar yapmaktad›r. Türkiye, özel-
            likle co¤rafi konumu nedeniyle So¤uk Savafl'› an›msat›r bir flekilde Rusya
            ile bir çat›flma haline girmifltir.
               Tarih ço¤u kez bugünün en büyük anahtar›d›r. Bu nedenle, ciddi bir Rus
            tehlikesi tafl›yan bu yeni konjonktürde uygulanacak politikalar araflt›r›l›r-
            ken Türk-Rus iliflkilerinin tarihsel arkaplan›n›n incelenmesi, yeni stratejile-
            rin belirlenmesi aç›s›ndan yararl› olacakt›r.


                                             96
   102   103   104   105   106   107   108   109   110   111   112