Page 190 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 190

192                                                                            YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN

                 Kudsî Kitabın çok ünlü, Onun Dellâlı Üstadım Said
                 Gönül ister ki, o ayarda bulunsun binler Said.

                 Aynı günün sabahı okuduğum, büyük ve Kudsî Kitabımız olan
          Kur´ân-ı  Azîmüşşan'dan  aldığım  Nurlu  İlham-ı  İlahîden,  dolayısıyla
          güneş gibi kuvvetli olan Risale-i Âliyelerinizin âcizde bıraktığı derin his
          ve tesirlerden doğmuştur.
                                                                   Osman Nuri
                                          * * *

                 (Hulusi'nin fıkrasıdır}

                 Bu  Mirkat-üs  Sünnet  olan  mübarek  Mektub  hakkındaki
          ihtisaslarımı  arza  maalesef  muktedir  değilim.  Fakat  İstikametli  Tefsir,
          İ’cazlı Beyan, Nurlu  İlân gibi şanına lâyık  tabirle tavsif edebileceğim
          Beşinci  Lem'anın  onbir  nükteyi  ihtiva  edişini  manidar  buldum.  Sanki
          manen  diyor:  Îfa-yı  Sünnet  ile  mükellef  olduğumuz,  ol  Nebiyy-i
          Zîşan'ın  Taraf-ı  İlahîden  getirip  haber  verdiği  yakînen  malûm  olan
          şeylerin  Hak  olduğunu  bilip,  Kalb  ile  tasdik  ve  dil  ile  ikrar  etmek
          suretiyle, tarif olunan  İman ve İslâmın Şartlarının mecmuu olan onbir
          adediyle bu Nurlu Mektubdaki nüktelerde sarih Tevafuk vardır. Madem
          böyledir, Mü'minim diyen İttiba-ı Sünnet etmeli.

                                                                              ِ
           ِ
            للّٰ د   م   حْلَا Müslümanım, iddiasında bulunan ve   نوُلع   فت َلا ام    ن وُل وق   ت لِ
                                                          َ
           ه
                                                                            َ ُ
                َ ْ ُ
                                                                       َ َ
                                                              ْ َ َ
                                                                              َ
          itabından   kurtulmak   isteyen   Sünnete  yapışmalı,  ilh..  Hakaiki  Ders
          veriyor.
                 Bu Mektubu almazdan evvel Allah hayretsin, bir gece rü'yamda
          büyük bir Câmi'de bulunuyorum. Namaz kılındıktan sonra, ben kapıya
          yakın  bir  yerde  ayakta  duruyorum.  Baktım,  Mihrabın  sol  tarafından
          küçük  ve  toplu  bir  Cemaat  geliyor.  Bana  yaklaştıkları  zaman,  "İşte
          Abdülkadir-i  Geylanî  Hazretleri"  diye  kulağıma  bir  ses  geldi.  Gayr-ı
          ihtiyarî (Meded ya Gavs-ı A'zam) diyerek, ağlayarak ayağına kapandım.
          Mübarek  sol  Elleriyle  beni  yerden  kaldırdılar  ve  şefkat  gösterdiler.
          Kendileri uzun boylu, çok mehib ve üzerlerinde siyah bir sako, mübarek
          Sakalları  siyah,  pek  az  ağarmış.  Beşûş  ve  nuranî  bir  çehre.  Mübarek
          Başlarında bir mahrut-u nâkıs şeklinde yüksek ve çok beyaz bir Sarık
          vardı.  Câmiden  çıkınca,  bitişik  bir  odada  Cemaatle  beraber
          oturduğumuzu  da  hatırlıyorum.  Bu  rü'ya  bana  çok  zevk  vermekle
          beraber,  Dua  ve  Himmetlerinin  Hizb-ül  Kur´ân  üzerinde  her  zaman
          mevcud bulunduğuna daha ziyade yakîn hasıl ettirdi.
                                                                     H u l u s i
   185   186   187   188   189   190   191   192   193   194   195