Page 188 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 188
190 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
(Re'fet Bey'in fıkrasıdır)
Aziz ve Muhterem Üstadım Efendim!
Geçen hafta aldığım Mektubda, "Senin ve Şerif Efendi'nin
ifadeleri kısadır, birşey anlaşılmıyor. Tenkid mi? Takdir mi?"
buyurdunuz. Bütün Eserlerinizi takdir ve kemal-i istihsan ile
karşıladığımız malûm-u âlîleridir. Esasen tenkid edecek kudret-i ilmiye
değil bizde, Türkiye Ülemasında olmadığı hâdisat ile sabittir.
Sinn-i sabavetinizde şark Ülemasını ilzam etmeniz ve ondan
sonra İstanbul'a gelerek bil'umum Ülemanın nazar-ı takdir ve hürmetini
celbetmeniz, bu hususu isbata kâfidir. Gerek Şerif Efendi ve gerekse
Hikmet-ül İstiaze ve Besmele Sırrını okuyan diğer arkadaşlar
duydukları hazz-ı manevîden gaşy olmuşlardır.
Fakire gelince, Sözler hakkında hiçbir şey yazmazsam bile o
kemal-i takdirdendir. Zira şimdiye kadar büyük bir zevk ile mükerreren
okuduğum ve daima okumaktan hâlî kalmadığım Sözler ve Mektubat
hakkında kanaatlerimi daima Üstadıma arz ettiğimden, yazacak Kelime
bulamıyorum. O da âcizliğimden olsa gerektir. Bir Risale ne kadar
parlaksa, onu takib eden ondan çok ziyade parlaktır. Binaenaleyh ne
yazsak hakkıyla ifade-i meram etmiş olamıyorum.
Şimdi hayatım çok zevklidir. Sözler'in tedkikatıyla meşgulüm.
Evvelki okuyuşlarımda hazmedemiyordum. Şimdi gayet yavaş ve
dikkatli okuyup anlamaya çalışıyorum. Takıldığım noktalar oluyor,
soruyorum. Bu vesile ile istifade fazladır. Nitekim Yirmidördüncü
Söz'ün Birinci ve İkinci Dalında çok tevakkuf ettim. Lâyıkıyla
anlayamadım. Üstadımızla görüştüğümde bu iki Dal'ın şifahen izahını
rica edeceğim.
Muhterem Üstadım, fakirin bir nokta çok hayretini mûcib
oluyor. Sizden bir mes'elenin izahını rica ediyorum. İzah ediyorsunuz.
O izahta da, muhtac-ı izah noktaları bulunuyor. Öyle latif ve şümullü
Cümlelerle cevab veriyorsunuz ki, o Cümleleri de anlamak için sual
îcab ediyor. Bundan şu netice çıkıyor ki; Sözlerinizin her satırı, bir
Kitab teşkil edecek kadar şümullü ve manidardır. İstenildiği kadar izah
olunabilecektir.
R e ’ f e t
* * *