Page 191 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 191

BARLA  LÂHİKASI                                                                                                 193

                  (Sabri'nin fıkrasıdır)

                  Bu  kerre  bir  kıt'a  Lütufname-i  Fâzılane-i  Mergubeleriyle
           Tereşşuhat-ı Kitab-ı Mübin'in bir zübdesi bulunan, Fihriste-i Mübin'in
           Dördüncü  Kısmını,  Süleyman  Efendi  Kardeşimiz  yediyle  aldım,
           okudum.  Müellifine,  Kâtibine,  Naşirine,  Hâdimlerine  binler  Dualar
           ettim. Hakikaten vakt-i kıraatım olan iki saat zarfında, Risalât-ün Nur ve
           Mektubat-ün  Nur'un  kâffesini  icmalen  okumuş  kadar  mütelezziz  ve
           müstefid oldum. Ve şöyle dedim: Lütufname-i Keremkârîlerinde işaret
           buyurulduğu  üzere,  dört  nüsha  değil,  belki  birkaç  ay,  her  Vazifeye
           tercihan fihristeyi Teksir ve Neşre sa'y etmeliyiz.

                  Madem  ki,  gayemiz  Neşr-i  Envâr-ı  Hakaik-i  Kur´ândır.  Bu
           mübarek  ve  kıymetdar  Eser-i  Giranbaha  ise  Hakaik-i  Kur´âniyenin
           hülâsası  ve  zübdesi  ve  tabiri  caiz  ise,  tam  bir  pişdarıdır.  Miftah-ün
           Nusret ve Mirkat-ül Fütuhtur.

                  Üstad-ı Azizim! Mukaddemen bu kıymetdar Eserleri Avn-i İlahî
           ile vücuda getirdikçe, bu kusurlu Talebenizi de, bir muhatab addederek
           her  Eseri  irsal  ve  tenvir  buyurmakta  idiniz.  Fakat  o  zamanlar,  gayr-ı
           ihtiyarî Nurla, zulümat karşısında bulunmaklığım hasebiyle, Nurlar ile
           aramdaki  perde  açılmamıştı.  Şimdi  o  semm-i  katil  tabirine  lâyık
           muhalif,  zıd,  menfî  cereyanların zevaliyle, Envâr-ı Bînihaye-i Kur´ân-
                    ِ
           iyenin    للّٰ  دم   حْل   َا  kapıları  açıldı.  Salif-ül  arz  zulümatın  zebunu
                   ه
                         َ ُ ْ
           bulunduğum sıralarda münteşir Âsârı tekrar okuyup yazıyorum.

                  Risalelerin  Derece-i  Kıymetlerini  ve  bahşettiği  Feyzi  ve  Fevzi
           arzetmek,  Lisan  ve  Kalemin  fersah  fersah  iktidarının  fevkindedir.  Bu
           mübarek  ve  kudsî  Tereşşuhat-ı  Kur´âniye  ve  Lemaat-ı  Furkaniyeyi,
           hakikî bir Dellâl-ı Kur´ân olmalı ki, hakkıyla takdir ve sena edebilsin.
           Zira  bu  Hayat-ı Hakikiye ve Sermediye Hazinelerindeki müsta'mel Ke-
                                                            ِ
           limat  ve  Tabiratın  kâffesi  sairlerine   هوجوْل     ا   ِلُك نم  faik  ve  bâkir  Be-
                                                   ُ ُ  ِّ ْ
           yanatı  havi,  Kemal-i  Selaset  ve  Cezalet  ve  şâyan-ı  gıbta  ve  hayret,
           dirayeti müştemil ve câmi' ve cümel ve fıkarat İsm-i Bedi' ve Hakîm'in
           bir  Cilve-i  Hâssa  ve  mümtazesidir,  Dersem  binden  bir  Hakkını  bile
           vermiş olamam.

                  Hülâsa:  Bu  Nurların  kâffesi  deccallara  mahsus  ve  müstahzar
           Elmas  Gülleler  ve  Ehl-i  İman  için  Menba'-ı  Envâr-ı  Hakaik  olan
           Kur´ân-ı  Hakîm'den  son  asırda  nebean  etmiş,  binler  Âb-ı  Hayat-ı
           Bâkiye Hazineleridir.
                                                                        S a b r i
   186   187   188   189   190   191   192   193   194   195   196