Page 202 - Risale-i Nur - İşaratü'l-İcaz
P. 202

204                                                                                                 İŞÂRÂT-ÜL İ’CAZ

                                                           ِ
          ve  sebebiyet  içindir.  Birinci  ihtimale  göre,    ۪كسدقن۪ takdirinde  olur.
                                                       َ
                                                            َ
                                                          ُ   ُ
          Yani "Seni takdis ve tathir ediyoruz" demektir. İkinci ihtimale nazaran,
            ِ
                    ِ
             ۪كلج  ِ  ۪ ۪ َلا  ۪سد  ۪ ن ۪ ق     takdirinde  olur. Yani  biz  nefislerimizi,  fiillerimizi gü-
          َ
                       ُ َ
                   ُ
             ْ
          nahlardan temizlemekle beraber, Kalblerimizi masivandan çeviriyoruz
          demektir.
                                                                 ِ
                 Bu و     ise,  iki rezileyi cem' ve birbirine atfeden  ۪كفيَ۪deki و ın
                                                               ُ
                                                                   ْ َ
          aksine ve inadına olarak, biri takdis, diğeri Tesbih iki Fazileti cem' ve
          birbirine atfediyor.
                 ۪نومَلعتَ۪لاام۪مَل ْ ُ  ۪ ۪ ۪ ۪ عَا     ِ  ۪۪   نا  ۪ َلاق۪:  Bu Cümle, Melaikenin istifsarından
                                        َ
                      َ
                           َ
                 َ ُ ْ
          sonra  acaba  Cenab-ı  Hak  istifsarlarına  nasıl  cevab  verdi  ve
          taaccüblerini  ne  ile  izale  etti  ve  beşerin  onlara  tercihindeki  Hikmet
          nedir  diye  sâmiin Kalbine gelen suale icmalî bir cevabdır, tafsili sonra
                                    ِ
                           ِ
          gelecektir.  ۪عَا ۪ ۪  نا۪۪deki ۪نا       , tahkiki  ifade  etmekle  tereddüd ve şüb-
                    ۪
                      ل
                    مَ

                                   َّ
                       ْ ُ
          heyi  def'etmek  içindir.  Bu  ise,  müsellem  olmayan  nazarî  hükümlerde
          olur.  Halbuki  burada  Allah'ın  halkın  bilmediklerini  bilmesi  müsellem
          ve  bedihî  bir  hükümdür;  hâşâ  Melaikenin  bu  hükümde tereddüdleri
                                             ِ
          yoktur.  Binaenaleyh   burada   bu   ۪نا     ,   Kur'an-ı Kerim'in   Îcaz   için
                                            َّ
          ihtisarenicmal ettiği birkaç cümleye işarettir:

                 1-  Beşerdeki  maslahatlar  ve  beşerin  Hayr-ı  Kesîre  nisbeten
          mefsedetleri,  şerr-i  kalildir.  şerr-i  kalil  için  Hayr-ı  Kesîri  terketmek,
          Hikmete muhaliftir.

                 2-  Beşerin  Hilafete  olan  Sırr-ı  Liyakatı,  Melaikece  meçhul,
          Hâlıkça malûmdur.

                 3-  Beşerin  onlara  tercih  hakkını  veren  Hikmet,  Melaikece
          meçhuldür.
                     ِ
                 4- ۪نا nin ifade ettiği tahkik, bazan sarih hükme değil, Cümlenin
                   ۪
                   ۪
                    َّ
          bir kaydından istifade edilen zımnî bir hükme raci' olur. Burada  ۪نا
                                                                              ِ
                                                                           ۪
                                                                           ۪
                                                                            ۪
                                                                          ۪
                                                                            َّ
          nin  tahkiki,  ۪نومَلعت َ  ۪۪ ۪ َلا۪ kaydından  istifade  edilen  hükm-ü  zımnîye
                       َ ُ ْ
          raci'dir.
   197   198   199   200   201   202   203   204   205   206   207