Page 532 - Yaratılış Atlası 3. Cilt
P. 532

ta ufak tefek farkl›l›klarla rastlayabilece¤i-
                                                                                            niz bu hikaye, insan›n nas›l olup da "aya¤a
                                                                                            kalkt›¤›" ile ilgilidir:

                                                                                            ‹nsanlar›n atalar› olan insan›ms› maymunlar,
                                                                                            Afrika'n›n ormanlar›nda, a¤açlarda yafl›yorlar-

                                                                                            d›. ‹skeletleri e¤ikti, elleri ve ayaklar› a¤açlar›
                                                                                            tutmaya uygundu. Sonra bir zaman Afrika'da
                                                                                            ormanl›k alanlar azald› ve insan›ms›lar savan-
                                                                                            lara do¤ru göç ettiler. Savanlarda yüksek otla-

                                                                                            r›n aras›nda etraf› görebilmek için dik durmak,
                                                                                            yani aya¤a kalkmak gerekiyordu. Böylece ata-
                                                                                            lar›m›z aya¤a kalkt›lar, dik yürümeye bafllad›-
                                                                                            lar. Elleri ise boflta kald›. Bunun sonucunda el-

                                                                                            lerini kullanmaya bafllad›lar. Ellerini alet yap›-
                                                                                            m›nda kulland›kça, zekalar› da geliflti. Böylece
                                                                                            insan oldular.

                                                                                                 Bu gibi hikayelere evrimci gazetelerde
                                                                                            ve dergilerde s›kça rastlayabilirsiniz. Evrim
                                                                                            teorisine inanan ve konu hakk›nda bilgisiz

                                                                                            ya da yüzeysel bilgiye sahip muhabirler, bu
                                                                                            hikayeleri okuyucular›na sözde bilimsel bi-
                                                                                            rer gerçek gibi anlatmay› adeta kendilerine

                   Tarih boyunca maymunlar hep maymun, insanlar da hep insan olarak         görev edinmiflledir. Oysa giderek daha faz-
                                              var olmufltur.                                la bilim adam› bu hikayelerin hiçbir bilimsel
                                                                                           de¤er tafl›mad›¤›n› kabul ve ilan etmektedir.
                  Londra'daki ‹ngiliz Do¤a Tarihi Müzesi'nde uzun y›llar üst düzey paleontolog olarak çal›flan Dr. Collin
                  Patterson, flöyle yazm›flt›r:


                       Bir formun bir di¤erine nas›l dönüfltü¤üne dair hikayeler yazmak ve bu dönüflümün aflamalar›n›n do¤al selek-
                       siyon taraf›ndan nas›l seçildi¤ine dair nedenler bulmak kolayd›r. Ama bu hikayeler bilimin bir parças› de¤ildir,
                       çünkü onlar› test etmenin hiçbir yöntemi yoktur.     118

                       Evrimci paleontolog T. S. Kemp ise, 1999 bas›m› Fossils and Evolution (Fosiller ve Evrim) adl› kitab›nda
                  "iflte öylesine hikayeler"in bilimsel de¤ersizli¤ini "kufllar›n evrimi" konusunda yaz›lm›fl olanlar›n› ele ala-
                  rak flöyle aç›klar:

                       Kufllar›n kökeni hakk›nda bir senaryo, Geç Jura döneminde, küçük, hafif iki ayakl› dinozorlar üzerinde, gittik-

                       çe daha arboreal (a¤açlarda yaflamaya yönelik) bir adaptasyonu kay›ran bir seleksiyon oldu¤u fleklindedir.
                       A¤açlarda yaflamak, onlar›n y›rt›c›lardan kaçma yeteneklerini art›rm›fl ve yeni besin kaynaklar› bulmalar›n›
                       sa¤lam›flt›r. ‹lave seleksiyon bask›lar› s›ras›yla s›çramay›, süzülmeyi ve sonuçta daldan dala ve a¤açtan a¤aca

                       güçlü flekilde uçmay› zorlam›flt›r. Bu ara formlar, onlar›n yaflad›klar› ekolojik koflullar ve maruz kald›klar› se-
                       lektif güçler hakk›ndaki varsay›mlar›n hiçbiri ampirik (bulgusal) olarak test edilemez. Sonuç fludur ki bu ev-
                       rimsel senaryo, elefltirel olarak ifade edersek, bir "iflte öylesine hikaye"dir.   119

                       Patterson'›n veya Kemp'in ifade etti¤i husus, yani söz konusu "iflte öylesine hikayeler"in test edileme-
                  yecekleri ve dolay›s›yla bilimsel bir de¤er tafl›mad›klar›, meselenin bir yönüdür. ‹kinci ve belki de daha da
                  önemli yönü ise, bu hikayelerin ayn› zamanda gerçekleflmesi imkans›z saçmal›klar olufludur. Yani bu hika-

                  yeler bilimsel olmay›fllar›n›n ötesinde, zaten mümkün de de¤ildirler.
                       Bunu aç›klamak için, yine insan›n evrimi konusunda az önce aktard›¤›m›z "aya¤a kalkan insan›ms›lar"
                  hikayesini ele alal›m.
                       Bundan 150 y›l önce Jean Baptiste Lamarck, döneminin geri kalm›fl bilim düzeyiyle böyle bir hikaye






                530 Yarat›l›fl Atlas› Cilt 3
   527   528   529   530   531   532   533   534   535   536   537