Page 341 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 341

KASTAMONU   HAYATI                                                                                                   343


           de gez, yazılarımızı da oku" dediler. O da girdi, gördü ki: Gayet muhte-
           şem ve müzeyyen bir Meclis-i Tehlil ve Tevhid ve bir Halka-i Zikir ve
           Şükür  teşkil  etmişler.  Bütün  eşcar  ve  nebatatın  enva'ları;  bil'icma',

                    ه

                   و

           beraber    َّلا ِ  َ  ٓ ِ    َلا     ا   هٰل     ا    diyorlar gibi lisan-ı hallerinden anladı. Çünki bütün
                   َ ُ
           meyvedar ağaç ve nebatlar; mizanlı ve fesahatlı yapraklarının dilleriyle
           ve  süslü  ve  cezaletli  çiçeklerinin  sözleriyle  ve  intizamlı  ve  Belâgatlı
           meyvalarının  kelimeleriyle  beraber  müsebbihane  şehadet  getirdiklerine

               و
                       ٰ
                ه
           ve        َّلاا ِ    هلا  ٓ ِ    َلا        dediklerine  delâlet  ve  şehadet  eden  üç  büyük  küllî
                      َ
              َ ُ
           Hakikatı gördü.


               B i r i n c i s i : Pek zâhir bir surette kasdî bir İn'am ve İkram ve
           ihtiyarî bir İhsan ve İmtinan Mânası ve Hakikatı her birisinde hissedildiği
           gibi; mecmuunda ise, güneşin zuhurundaki ziyası gibi görünüyor.

               İ k i n c i s i : Tesadüfe havalesi hiçbir cihet-i imkânı olmıyan kasdî
           ve  hakîmane  bir  Temyiz  ve  Tefrik,  ihtiyarî  ve  rahîmane  bir Tezyin  ve
           Tasvir Mânası ve Hakikatı, o hadsiz enva' ve efradda gündüz gibi âşikâre
           görünüyor  ve  bir  Sâni-i  Hakîmin  Eserleri  ve  Nakışları  olduklarını
           gösterir.

               Ü ç ü n c ü s ü: O hadsiz masnuatın yüzbin çeşit ve ayrı ayrı tarz ve
           şekilde olan suretleri, gayet muntazam, mizanlı, zînetli olarak, mahdut ve
           mâdud  ve  birbirinin  misli  ve  basit  ve  câmid  ve  birbirinin  aynı  veya  az
           farklı  ve  karışık  olan  çekirdeklerden,  habbeciklerden  o  ikiyüzbin
           nevilerin farikalı ve intizamlı, ayrı ayrı, muvazeneli, hayatdar, hikmetli,
           yanlışsız,  hatasız  bir  vaziyette  umum  efradının  suretlerinin  Fethi  ve
           Açılışı  ise  öyle  bir  Hakikattır  ki,  güneşten  daha  parlaktır  ve  baharın
           çiçekleri ve meyvaları ve yaprakları ve mevcudatı  sayısınca o Hakikatı

                                                   ِ
                                           ِ
           isbat eden şahidler var, diye bildi.  نامي    لاْا  ة  ْ َ  ِ      ن   ع   م   ٰ لَع  ِ ِ ٰ َ      للّ      دمحْلَا dedi.
                                                               ُ ْ َ
                                             َ

               İşte bu mezkûr Hakikatları ve şehadetleri ifade mânasiyle Birinci
   336   337   338   339   340   341   342   343   344   345   346