Page 45 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 45

İLK  HAYATI                                                                                                                         47


               Bu  kanaatı  hasıl  ettiği  o  zamanda,  ulûm-u  müsbete  denilen  bütün
           fenleri  tetebbua  başlayarak  pek  kısa  bir  zamanda  Tarih,  Coğrafya,
           Riyaziyat,  Jeoloji,  Fizik,  Kimya,  Astronomi,  Felsefe  gibi  İlimlerin
           Esaslarını elde etmiştir. Bu İlimleri bir Hocadan ders alarak değil, yalnız
           kendi  mütalâası  sayesinde  hakkiyle  anlamıştır.  Meselâ;  bir  coğrafya
           muallimini,  mübaheseye  girişmeden  evvel,  yirmi  dört  saat  içerisinde
           eline geçirdiği bir coğrafya Kitabını hıfzetmek suretiyle, ertesi gün Van
           Valisi  merhum  Tahir  Paşanın  konağında  onu  ilzam  eder.  Ve  yine  aynı
           surette bir muaraza neticesinde beş gün zarfında Kimya-yı Gayr-ı Uzvîyi
           (İnorganik Kimya) elde ederek, Kimya muallimiyle muarazaya girişir ve
           onu da ilzam eder. İşte pek genç yaşındaki mezkûr harikulâdeliklere ve
           bahr-ı umman halinde bir İlme malikiyetine şahid olan Ehl-i İlim, Molla
           Saide  "Bediüzzaman"  lâkabını  vermiştir.  Bediüzzaman,  Van'da  bulun-
           duğu  müddet  zarfında,  o  zamana  kadar  edindiği  Fikir ve  mütalâalar  ve
           ilmî ve dinî Tedris usullerini görmek ile, ve zamanın ihtiyac-ı zarurîlerini
           nazar-ı itibara almakla kendisine mahsus bir Usul-ü Tedris icad eder. Bu
           da,  Hakaik-i  Diniyeyi  asrın  fehmine  uygun  en  yeni  izah  ve  beyan
           tarzlariyle isbat etmek suretiyle Talebelerini tenvir etmektir.

               Molla  Said,  Van'da  bulunduğu  zamanlarda,  bazı  hususlarda  o
           havalinin  Ulemasına  muhalif  bulunuyordu.  (Hâşiye).  Bu  hususlar
           şunlardır:

               1- Kat'iyyen hiç kimseden hediye olarak para almamak ve maaş bile
           kabul  etmemek.  Evet  hayatta  hiçbir  maddî  mülkiyeti  olmayıp,  fakir  ve
           kimsesiz ve daimî nefiy ve hapislerle çok sıkıntılı ve dehşetli musibetler
           içerisinde yaşadığı halde kimseden para ve mukabelesiz hediye almadığı,
           bilmüşahede görülmüştür.

               2- Hiçbir Âlimden sual sormamak. Yirmi sene zarfında, daima ancak
           sorulanlara  cevab  vermişti.  Bu  hususda  kendileri  derlerdi  ki:  "Ben
           Ulemanın  İlmini  inkâr  etmem;  binaenaleyh  kendilerinden  sual  sormak
           fazladır.  Benim  İlmimden  şüphe  edenler  varsa  sorsunlar,  onlara  cevab
           vereyim."

                  ------------------
           bir Teceddüd yapan Risale-i Nur Külliyatının Te'lifine Cenab-ı Hak muvaffak eylemiştir.

               (Hâşiye): Aynı vaziyet, seksen senelik hayatında da devam etmiştir.
   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50