Page 21 - Bursa
P. 21
“Bülbül” şiirine geçmeden asıl
üzerinde durulması gereken
husus ise işgal yıllarında burada
yaşanan elim hadiselerdir. İşgalin
ilk günlerinde Tophane, Yunan
komutanının Osman ve Orhan
Gazinin sanduklarına yaptığı
saygısızlığa tanık olmuştur. İşte bu
olayın uyandırdığı üzüntü Mehmet
Akif’e “Bülbül” şiirini yazdırmıştır.
Keşke bu şiir bir mermere nakşedilip
o günleri hatırlatacak bir vesika
olarak hep burada dursa. İşte o
zaman gerek Osmanlı’nın kuruluş
gerekse Milli Mücadele yıllarındaki
işgal hatıraları ve ardından
hürriyetine yeniden kavuşması daha
kolay anlaşılır hale gelecektir.
Bursa’nın işgali
Tarihimiz açısından bir utanç vesikası
kabirlerini tahrip eder. Tophane’ye sultanlar da burada yatıyorlardı. İşte
olan Sevr antlaşmasının ardından
geldiğinde ise aynı tahribatı, hakareti bu sebeplerden dolayı Bursa’nın
bu anlaşma hükümlerine dayanarak
ve saygısızlığı “Kalk da milletini işgali Yunanlılar için ne kadar sevinç
İngiltere, Fransa ve İtalya tarafından
kurtar” diyerek Osman Gazi ve Orhan veren bir olaysa bizim için de o
Anadolu toprakları birer birer işgal
Gazi’nin sandukalarını tekmeleme kadar üzüntü verici bir olay oldu.
edilmeye başlar. Bunlardan cesaret
cüretinde bulunur. Bu sebeple bütün bir ülkede büyük
alan Yunanistan da batı sınırlarımızı
bir üzüntü ve infial meydana geldi.
işgale yönelir. Neticede 15 Mayıs Yurdun diğer bölgelerindeki işgallerin
1919’da İzmir işgal edilir. Daha hepsi elbette üzüntü vericiydi ama İşgalden iki gün sonra 12 Temmuz
sonra Mudanya’ya asker çıkarırlar. Bursa’nın daha özel bir durumu vardı. 1920’de Hâkimiyet-i Millîye gazetesi
Bunu 20 Temmuz 1920’de Bursa’nın Burası Osmanlı devletine başşehirlik “Bahtsız Bursa” başlıklı bir yazı ile
işgali takip eder. İşgal komutanı etmiş bir şehirdi. Devletin kurucusu Yunanlıların burada yaptıkları vahşeti
önce Muradiye’de bulunan sultan olan iki büyük sultanla birlikte başka gözler önüne serdi. Yazıda şöyle
deniyordu: “…Bahtsız Bursa, artık
17