Page 30 - Naklen Öyküler
P. 30
tan bir kısa not çıktı: Oğlum Sermet, baban ve kardeşin ortalarda
yok. Evinize haciz gelecek. Bu mektubu alır almaz evine gelmeni
bekliyoruz.
O notu okuduktan sonra yaşadıklarını bir türlü anımsayamı-
yor. Olasılıkla işten ayrılmak için bir yol buldu, azıcık olan eşyasını
az sayıdaki tanıdığı arasında paylaştırdı, dönmemek üzere şehirden
ayrılıp en son üniversiteye kaydını yaptırmak için çıktığı eve dön-
dü. Anahtarı değiştirmemiş olmaları değil de kendi anahtarını kay-
betmemiş olmasına daha çok şaşırdı. Kolayca, sanki sabah çıktığı
evmiş gibi içeri girdi ve odasına yerleşti. Eve gelip ne var ne yok
götürülmesini önlemenin tek yolunun, aileden birinin ben o borçları
ödeyeceğim demesi olduğunu bir avukattan öğrendikten sonra gere-
ğini yaptı. O zamana dek birike birike dağ olmuş, üstüne de gecikme
faizleri binmiş borcun tek adresi oluverdi.
O kararı bilinçli almadığından emindi. Üzerinde düşünülüp
iyice tartılarak verilmiş bir karar olamazdı. Öyle yapsa arkasına bile
bakmadan olan bitene sırtını dönmeliydi. Eski evine, ailesinden kim-
senin kalmadığı bir zamanda, üstelik kazandığını hortum gibi emen
bir alacaklılar ordusu için gecesini gündüzüne katarak çalışmaya
dönmek Sermet’ten neredeyse bütün ömrünü çalmıştı. Bundan böy-
le de bir zamanlar çocukluğunu ve gençliğini çalanların hayaletleri
umudunu umudunu, tutkuyla yaptığı işini, belki geleceğini çalacaktı.
Üzerinde düşünmemeyi, ne gerekiyorsa onu yapmayı seçti.
Sermet’ten de bu beklenirdi. Geceli gündüzlü ne iş bulsa çalışmaya
koyuldu. Babasının, belki de ikiz kardeşinin yaptığı bu borcu karşı-
layacak bir kaynakları olsa ortadan kaybolmayacaklarına inandığın-
dan yalnızca kendine güvenip ailesinin adını temizlemeye koyuldu.
O evden vazgeçememesinin derininde olasılıkla annesinin sevgisiy-
le sarıldığı çocukluk yılları, bir gün orada yeniden bir araya gelebi-
leceklerinin içten içe beklentisi vardı. Bunu ortaya çıkaracak ancak
psikiyatristi olabilirdi.
30