Page 32 - Naklen Öyküler
P. 32
geldiğini kavrayabilmek için düşüncesinde bir süre çevirdi durdu.
Sakinleşeceğini beklerken, üstelik korktuğu tanının konmamasının
getireceği rahatlamayı haftalardır hayal etmişken içinde bir öfkenin
yükselmeye başladığını fark etti. Sermet’i boğan bir kızgınlık, ken-
dine patlayacağı bir hedef arıyor gibiydi. Yaşamındaki herkesin onu
suçlamasına öylesine alışmıştı ki şimdi o kimi ve nasıl suçlayacağı-
nı bilemiyor, yatışmak için herhangi bir ödeşmeye gereksinim duy-
duğunu hissediyordu. Doktor Ejder Bey bir süre bekledikten sonra
Sermet’e son seanslarının bitmek üzere olduğunu söyledi. Bir daha
bu ofise gelmeyeceği, içini orada dökemeyeceği, sorularına bulduğu
yanıtlar ya da yeni ortaya çıkan sorularla oradan ayrılamayacağı, bir
sonraki görüşmeyi iple çekemeyeceği düşüncesi Sermet’te üzüntü-
ye yol açtı. Ama içinde kaygı, çaresizlik ve değersizlik hissi yok-
tu. Doktor Ejder Bey, Sermet’ten istediğinin, birlikte çalışırlarken
yapabildiğini çok iyi gördüğü gibi yaşamını irdelemeyi, dışardan
bakarak taşları yerine oturtabilmeyi, herkesten önce kendi değerine
inanmayı sürdürmesi olduğunu birkaç kez yineledi. Karşılıklı geçti-
ler, el sıkıştılar.
Sermet o anda kendini, hayattan sıkı bir kazık yemiş gibi his-
setti. Öfkesini yönelteceği suçluyu bulmuştu: Hayattı işte… Öte
yandan kızgınlıktan kurtulup harekete geçmesi gerektiğini de artık
çok iyi biliyordu. Rövanşını almak için, bir bu kadar daha yaşama-
lıydı. İyi fikir, dedi seslice. Gülümsedi. Uzun zamandır ilk defa bu
kadar içten ve gerçekten rahatlamış olarak gülüyordu.
Gerisi nasılsa gelirdi.
32