Page 33 - Naklen Öyküler
P. 33

KİTABIN SON SAYFASI











                    Yeni  tanıştığım  birine  kitap  ödünç  vermem.  Aslında,  uzun

             zamandır tanıdıklarıma da vermem. Kitaplığım mabedimdir. Benim
             tarihim orada yatar. Yazarından imzalılar ayrı  bir  rafta, çocukluk
             kitaplarım bir başkasında. Değişik gruplamalarla olsa da kitaplarım
             birbiriyle omuz omuza durur. Hangi dönem ne tarz kitap okuduysam

             oradalar. Bazen ergenliğimde bir gezintiye çıkarım. Satır aralarına
             bıraktığım notlara katıla katıla gülerim. Büyük laflar etme dönemi-
             min ne zaman geçtiğini elimle koymuş gibi bulabilirim. Bir kuru
             papatya çıkıverir karşıma, burnumun direğini sızlatmaya yeter. Bir

             kır kahvesinin kâğıttan bardak altlığı, arkasındaki tarihle ne çok şey
             anlatır. Kendimden bir şeyler bulup yaşamımı onların gölgesinde ra-
             yına oturtmuş olduğum bu kitaplarla aramda özel bir bağım vardır.
             Ne yapar eder kitaplığımı başkalarından sakınırım. Mabedime giri-

             lebilir, ama kutsalları dışarı çıkarılamaz!

                    Elindeki kitabı, daha ilk karşılaşmamızda bana vermeye kal-
             kınca niyeti hakkında bu yüzden kuşkulandım.


                    Her gün öğle arasında yüzme havuzuna gitmek için zaman
             yaratıyorum. Yüzmek iyi geliyor gelmesine, ama benim asıl tutkum
             sonrasında  saunaya  girmek.  Pek  terlemeyen  biri  olarak  saunanın

             keyfini uzun süre çıkarabiliyorum. Bu, benim için hem şans hem de
             zaman kaybı gibi gelmesi nedeniyle huzursuzluk kaynağı. Tanıma-
             dığım insanlarla bir arada, onların bu özel anda yanlarındaki yaban-



                                                                                      33
   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38