Page 15 - Tuğba Zengin
P. 15
Hüzünlü Bir İlkbahar
Batuhan ATA
Ilık bir ilkbahar günüydü. Nisan ayı çoktan yarılanmıştı. Bahara
hiç yakışmayan bulutlar güneşi kapatıyordu. Sokaklar bomboştu; ne
bir simitçi geçiyordu, ne alışverişe giden kadınlar, ne okula giden
çocuklar... Covid virüsünün neden olduğu salgından dolayı dışarı
çıkmak yasaklanmıştı ve herkes kendi evindeydi. Hatta hasta olan
insanlar da karantinadaydı. Ben de evdeydim. Beyaz duvarları ve
geniş kitap rafları olan şirin bir odada oturuyordum. Eski kitap
kokusu burayı sarmıştı. Sokaktan geçen tek tük arabanın ve bahar
rüzgârının sesi açık camlardan içeri süzülüyordu. Hasır, yıpranmış
bir sandalye masanın karşısında kurum kurum kuruluyordu. Rafların
arasındaki gitarım, onu çalmamı bekler gibiydi.
Odada keyifle oturduğum sırada annem birden içeri girdi ve
bana o kötü haberi verdi. Birkaç gün önce teyzemin ateşi çıkmıştı.
Sevecen ve güler yüzlü biri olan teyzeme hasta olmayı hiç
yakıştırmamış ve bu duruma çok üzülmüştüm. Hepimiz onun Covid
olabileceğinden endişeleniyorduk. Üstelik salgından hemen önce
teyzem, eşi ve çocuklarıyla birlikte anneannemin evine gitmişti.
Sokağa çıkma yasakları başlayınca da kendi evlerine bir süre
dönememişlerdi. Yani teyzem hasta olduğunda ev oldukça
kalabalıktı: anneannem, dedem, kuzenlerim ve eniştem… Bu yüzden
hemen önlem almışlar. Hastalığın belirtilerini izlemeye karar
verdiklerinden ötürü teyzem ayrı bir odada kalmaya başlamıştı. Ne
yazık ki hastalığın belirtileri bu sürede bir bir ortaya çıkmış. Artarak
devam edince de teyzem çok endişelenmiş.
15