Page 132 - Neşide Dergisi 6.Sayı
P. 132

Tatil Kitabı







            Hüseyin KAYA*




                az gelirdi, sobalar kaldırılırdı evlerden, sınıf-  tüğü, her şeye verilen birkaç aylık molanın adıydı
            Ylardan.  Yaz  gelirdi,  ayakkabılarımızdaki  ça-  yaz tatili. Yeniden eylül ayı gelip de okullar açıl-
            mur,  çoraplarımızdaki  ıslaklık,  sırtımızdaki  eski   dığında ellerimizdeki nasır, yüzümüzdeki güneş
            gocuklar  kaybolurdu  birer  birer.  Yaz  gelirdi  ve   yanığı, içine sığmakta zorlandığımız rengi soluk
            okul  önlerine  dondurma  niyetine  renkli,  şekerli   siyah önlüktü biraz da yaz tatili.
            buz  parçaları  satan  amcalar  gelirdi.  Yaz  gelirdi;
            kaymadan,  düşmeden  yürüyebilir,  beyaz  yaka-  Yaz boyu okulu, dersleri unutmamız ve bir son-
            lıkların  düğmesini  açarak  oynayabilirdik  okul   raki  senenin  derslerine  hazırlıklı  olmamız  için
            bahçesinde ve kavrulduğumuzda sıcaktan, suyu   bize sunulan tek seçenek vardı: tatil kitabı. Yıl-
            şişelerden değil musluklardan içerdik kana kana.   sonu  yaklaşıp  artık  karne,  not  işleri  tamamlan-
            Yaz gelirdi, biraz daha soldurmaya siyah önlükle-  dığında  örnek  tatil  kitaplarının  yüzünü  görme-
            rimizin rengini.

            Ardından  yaz  tatili  gelirdi  karnelerin  beyaz  ka-
            natlarında. Karneler dağıtılır ve hayat birdenbire
            değişirdi hepimiz için. Kimilerinin çantasına sak-
            layarak  kimilerinin  elinde  sallayarak  evine  gö-
            türdüğü karnelerde öğretmenin dolma kalemle
            yazdığı her not, her kelime okunurdu tekrar tek-
            rar ve ardından kaldırılırdı sandıklara, dolaplara,
            çekmecelere bir mektup, bir anı niyetine bu bel-
            ge. Yaz tatili, derlerdi;  yaz tatilinde yaptıklarını-
            zı anlatan bir kompozisyon yazın, derlerdi. Yaz’ı
            bilirdik ama tatilin ne olduğunu sorana hepimiz
            başka başka şeyler anlatırdık.

            Kimilerimiz  için  yaz  tatili;  mahalle  pazarlarında
            poşet satmak, boş arabacılık yapmaktı. Bazıları-
            mız için simit satmak, bazılarımız için şehrin işlek
            caddesinde  ayakkabı  boyamaktı.  Kimilerimiz
            için  köyde  buğday  tarlalarında  ya  da  kuzular-
            la geçecek üç ay demekti yaz tatili. Biraz şanslı
            olanlarımız, şehir dışındaki akrabalarına giderdi
            birkaç haftalığına. Kimilerimiz için yaz tatili, ma-
            halle camisinde yaz boyu Kur’an kursuna devam
            etmekti.  Çantalar  bir  mevsimliğine  inerdi  sırtı-
            mızdan, ne test bilirdik ne dershane ne de özel
            ders. Sınırların ardında okulun bir ülkeye dönüş-

            *   Sivas, Prof. Dr. Necati Erşen Sosyal Bilimler Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni, Yazar.


         130
   127   128   129   130   131   132   133   134   135   136   137