Page 146 - Neşide Dergisi 6.Sayı
P. 146
ÖZEL DOSYA: SEZAİ KARAKOÇ
Sezai
Karakoç
Yılmaz DAŞCIOĞLU*
ezai Karakoç, Cumhuriyet Dönemi Türk ede-
Sbiyat ve düşüncesinin gerçek bir dönüm nok-
tasıdır denilse, bunda en küçük bir abartı yoktur.
Nasıl ki Mehmed Âkif, karakteri ve sanatıyla, Millî
Mücadele’de hissedar olduğu halde Cumhuri-
yet’in kuruluşunda kendisini dışlanmış hisseden
kitlelerin hem ev sahipliği duygusunu yitirmele-
rini önlemiş hem de duygusal bir dayanışmanın
sembolü olmuşsa… Nasıl ki Necip Fazıl bir ta-
raftan şiirlerindeki üstün ritim özelliği ve çarpıcı
imajlarıyla Türk şairinin; öte yandan Büyük Doğu
Hareketi ve dergisinde Anadolu’ya yönelen aksi-
yoner dinamizmiyle Anadolu insanının kendine
güven duymasını sağlayan görkemli bir jest ol-
görüşümün bir bölümünden başka bir şey değil-
muşsa Sezai Karakoç, bu ikisinin pek çok özelli-
dir” diyen Karakoç, çağdaşı diğer şairlerden farklı
ğini kendisinde birleştirdiği gibi ayrıca kendisine
olarak dünyaya bakışı ile sanatını örtüştürmüş;
özgü denilebilecek sentezlerle Cumhuriyet Dö-
bu bakımdan da sanatında düşüncesini, fikrî ya-
nemi’nin sembol isimlerinden birisi haline gel-
zılarında da şair kişiliğinin duyarlıklı bakış açısını
miştir.
birleştirmiştir.
Onu, şiiriyle düşüncesiyle ve tavrıyla hem kendi-
Onun düşünce yapısını şekillendiren, içinde ya-
sinden önceki bir çizgiyi geliştirerek sürdürürken
görüyoruz hem de yeni bir başlangıcı oluşturan şadığımız çağa egemen olan batı medeniyeti ile
köklerini bütün semavi dinlerde harmanlayan,
öncü kimliğiyle… Bu cümleyi açmak için şiirini,
insanlık tarihi boyunca farklı zaman ve yerlerde
düşüncesini ve tavrını tarihsel perspektifi gözden
yaşanmış bulunan hakikat uygarlığı arasındaki
kaçırmadan ele almak gerekir.
çelişki ve çatışma oluşturur. Yani yanlış bir mede-
Bilindiği gibi Sezai Karakoç, hiç değilse başlan- niyet olan Batı medeniyetine karşı çıkış ile hakikat
gıçta İkinci Yeni şairleriyle birlikte anılır, hatta çok- medeniyetinin gerçekleşmesine çalışma onun
larına göre bu akımın kurucusu kabul edilir. İkinci düşünce dünyasının temelini oluşturur. Bir taraf-
Yeni akımının ise Batılılaşma dönemi Türk şiirinin tan toplumsal olana ve çağa dönük bir çabadır
poetik değerler bakımından ulaştığı bir başarı bu, öte yandan Tanrı ile birey-insan arasındaki
aşaması olduğunda şüphe yoktur. Sezai Kara- ilişkinin hakikat uygarlığı bakımından yorumlanıp
koç’un İkinci Yeni ile birleşen ve ayrılan yönleri kurulmasına. Karakoç, insanın yaratılış sırrı gereği
bize onun şairliğinin açık bir portresini verebilir. bir hakikat arayışı içerisinde olduğunu düşünür.
Varlık, mutlak hakikat ve nisbî hakikatler dün-
Öncelikle Sezai Karakoç’un şairliği ile düşünürlü- yası olarak iki kısımdır. Mutlak hakikat kendisini
ğünü; sanatı ile mücadelesini birbirinden ayırmak nisbî hakikatler dünyasına bildirir. Vahiy mutlak
mümkün değildir. “Sanat tutumum genel dünya hakikatin kendisini anlatması, Kur’an ise mutlak
* Prof. Dr., Yazar.
144