Page 144 - Neşide Dergisi 6.Sayı
P. 144
gerektiğini söyleyen Karakoç, bu dünyada yapıla- nın geldiğini, yaşanan bu bunalımdan ancak bu
caksa, bütün insan nesli için bir şeyler yapılması şekilde kurtulabilineceğini vurgular.
gerekir düşüncesindedir. Bu da İslam medeniyet
İslam medeniyeti bugünkü durumu her ne olursa
anlayışının bütün dünyaya yayılması anlamına ge-
olsun özü, teorik yanı, insanda bıraktığı etki itiba-
lir.
riyle medeniyet olma özelliğine sahip tek mede-
Karakoç medeniyetin “ne olması” gerektiği ko- niyettir. İslam medeniyeti, “ölmeyen medeniyet”
nusunda kafa yorar. Medeniyet anlayışının, İslam veya “ölmeyecek medeniyet” olarak tanımlayan
medeniyeti kapsamında çizileceğini, maddi dün- Karakoç için İslam medeniyeti sonsuza kadar ya-
yanın insanı her tarafından bir örümcek ağı misali şayacaktır. Ölmeyecektir. Çünkü İslam medeniye-
sarıp, istila ettiği dünyada, insanın kurtuluş reçe- ti tüm insanlığı kucaklayarak, insanı insan yapan
tesinin, Tanrının yanında, yani ilahi olanın, kutsalın vasıfların en güzel bir şekilde insana hissettirildiği
peşine düşmekle yazılabileceğini belirtir. medeniyettir. Manayı dışta tutmayan, insanı mad-
de bağımlığından kurtaran, bütün insanları dil,
Dünyanın büyük bir “uygarlık krizi” geçirmek- ırk, renk, farkına bakmadan bir potada gören tek
te olduğunu belirten Karakoç, “maddeci akıl, medeniyet İslam medeniyettir: “İslam Doğuya,
dengede durması gerek fizik-metafizik ilişkisini yalnız Batıyla çatışmalarında uzlaştırıcı bir yardım
bozduğunu” ve bu bozulmadan sonra kendini yapacak bir millet değildir. İslam, Doğunun başı
toparlamak yerine daha azgın bir hal alarak ha- ve önderi olarak Batıyı da yola getirecek tek haki-
yatiyetini devam ettirmeye çalıştığını iddia eder. katin sahibidir. Nasıl geçmişte Batı Medeniyetinin
Bu boşuna bir çabadır. İnsanın yapısını bozarak kendini bulmasında İslam Medeniyeti kaynakla-
gidilecek yolun sonu insan adına hiçbir zaman rında faydalanması başlıca rolü oynamışsa, Do-
yarar sağlamayacak. Bu kâbusun sona ermesi- ğunun da, bugün ve gelecekte, kendini bulması
ni insanın yeniden asli unsurlarını öne çıkararak ve ortaya koymasında, birinci müracaat kaynağı
yeni bir dünyanın kurulmasının gerektiğini söy- İslam olacaktır. Ama belki bu sefer medeniyet
leyen Karakoç, kurulacak yenidünyanın “yeni bir stokundan çok İslam ruh, zekâ ve ahlakına, cihat
fedakârlık ahlakı, derin bir fizikötesi anlayışı yeni şuuruna, kısacası İslam hümanizmasına başvur-
bir uygarlık ülküsü” anlayışı geliştirmesinin zama- mak gerekecektir.”
142