Page 141 - Neşide Dergisi 6.Sayı
P. 141
Deneme
Teoman Hoca’nın İstanbul Üniversitesi Felsefe Düşünme itiyadında olmak,
Topluluğu bünyesinde verdiği seminerlerin muh- olup bitenler hakkında, olup bittikleri
teşem olduğu konuşulurdu, sonunda birine git- anda düşünmekten ibaret olmayıp
mek için tüm imkânlarımı seferber ettim. 19 Aralık düşünce işlemlerinin ürünü olan
2019 idi. Felsefe bölümünde bir amfide yapılacak düşünceler üzerine düşünmektir.
seminere erkenden gittim. Üniversitenin girişin- T.DURALI
deki yılların ayak izlerini taşıyan aşınmış mermer
merdivenleri, yüksek tavanlı koridorları, hâlâ sek- Akşamdı, gün boyu okulda yorulmamın bede-
senlerden kalma söylem afişlerinin asılı olduğu nimde bıraktığı hafif sızı, penceremden dışarı
duvarları, orta bahçesindeki boş ama her zaman baktığımda sokak boyu yolunu bulmuş yaka-
yüzülebileceği düşünülen taş havuzu, üstüme at- mozlana yakamozlana akıp denize ulaşan yağ-
layan sevimli tekir kediyi geçerek amfiye ulaştım. mur suları ve defalarca dinlediğim aynı farsça
Amfinin arka sıralarını bölüm öğrencisi olduğunu
şarkı.
düşündüğüm, felsefe bölümünde okuyan bizleriz
izlenimini vermek için saçlarını hakkıyla bakımsız Doğubeyazıt’tan İran’a varan yolda bir kadının
bırakmış, salaş ve koyu giysiler giyinmiş olanlar Farsça konuşmasını şiir okuyor sandığı günden
doldurmuştu. Amfinin ön sıralarından birinde yer beri Farsça şarkılar dinlemekten vazgeçmeyen,
bulup oturdum. Biraz sonra kapı açıldı ve Teoman Farsça öğrenmeye Avrupa‘da yaşadığı zaman-
Hoca kürsüye yanında bölüm hocalarından Ay- larda da devam eden, aynı beğenileri aynı dille
han Bıçak ve Cengiz Çakmak’la geldi, aynı anda
konuştuğumuz Türk düşünce dünyasının müte-
salon tıka basa doluverdi. Hoca karizmatik bir
vazı ve beyefendi mütefekkirini kaybetmiş olma-
duruşla, sözcükleri tane tane seçerek başladı ko-
nın hüznü vardı o akşam havada. Hani hava ölüm
nuşmaya. Bölüm Hocalarının kürsünün önündeki
kokar bazen, anlarsınız Azrail’ in kol gezdiğini.
tahta sekiye oturarak Teoman Hoca’yı huşu içinde
Bunalır içiniz, nefesiniz tıkanır, ‘’sanki bağırıp
dinlediklerini hatırlıyorum.
durursunuz denizin ortasında, su buradan ne ka-
İnsan varlığın önceliğine dayanarak dar uzakta’’ susun demek isteseniz de açılmaz
varoluşu inşa eder. ağzınız, etrafınıza bakarsınız boş boş, içinizden
T.DURALI geçenler bir kekremsi bir tad olur düğümlenir
boğazınıza, sonra tarifsiz derin dinmeyen bir
Neşide’nin dördüncü sayısı idi, salgın mart ayın-
sessizlik, anlarsınız o vakit biri daha göç eyledi
da her yanımızı sarmıştı. Teoman Duralı’dan bir
buralardan.
yazı almayı çok istiyorduk Neşide için. Aradım.
Hayatım boyunca rastladığım en nezaketli insan- İşte bu kez Teoman Hocaydı giden diğerlerinin
dı. Kelimeleri seçerek konuşuyordu, çok etkili
yanına.
bir ses tonu vardı ve üniversite yıllarımda Selçuk
Üniversitesine bir Felsefe Konferansına gelen İo- Nurlar içinde uyu asrısaadetinde Teoman Hoca.
anna Kuçuradi’nin anlattığı gibi tam bir İstanbul
Beyefendisiydi. Yazıyı hemen gönderdi, teşekkür Okuyucuya not: Bu yazıyı Marjan Farsad’in Af-
mesajıma verdiği cevap çok etkileyiciydi: Beni şe- saneh şarkısı eşliğinde okumanız tavsiye olunur.
reflendirdiniz, sevgilerim ve selamlarımla. (https://youtu.be/DMtRoPv7hGk)
139