Page 1 - My FlipBook
P. 1

REĠS BEY
             Necip Fazıl KISAKÜREK
             PĠYES
               11.Basım,Nisan 1999
             b d yayınları Ankara Caddesi Vilayet Han Nu  10 Kat 3 Cağaloğlu   istanbul
             528 55 51    51108 73    512 59 22
             ISBN 975 8180 11 8
             TIYATRO'YA DAĠR
             Bana sorarsam/ beĢerî keĢiflerin en buyuğu olarak tekerleği gösteririm Sanat
             Ģekilleri içinde bence en buyuk keĢif de Tiyatro     Tekcılek   nas'l   bitmeyen
             mesafeler u/erındc sonsu/bir donuĢse tiyatroda duıma) an zamanın kup biçimi bir
             kavanoz içinde, bütün madde ve hareket kadrosuyla dondurulması    Ġster
             derinliğine doğru insan ister bu insanla beraber sığlığına  doğru cemiyet
             dâvasında, gayeh ve gayesiz fakat kelime ve hareketlerin mimarı her sanatkâra
             imparatorluk tacı tiyatrodadır Hele yem insanla beraber cemiyet yuğurucusu
             fıkırcı ve aksiyoncu sanatkâr o pınardan baĢka hiç bir kaynakta susuzluğunu
             gideremez (Tez)m lâf olmaktan çı kıp buyu olduğu yeı  iĢte o esrarlı dört köĢe
             Ġsmi gerekmıyen  Ģimdi hayli ıhtıyaı bıı Turk aktoru nun   ki buıce ilk \e son
             sahnede ulaĢtığı deımlığme kuwct tıyatıo \azmama bahane oldu   ve ben   hep bu
             aktörün ımklnldiına gore hazuladığım cseılcıle  esıaılı dört köĢeye girdim sanat
             çeĢıtleı imin basına tiyatroyu ekledim
             ISBN   975 8180 U 8
             Ġlk eserim "Tohum, 1935". "Bir Adam Yaratmak, 1937", "Künye, 1939" hep bu ölçüye
             göre yazıldı. Derken "Sabır TaĢı, 1940", "Para, 1941", "Nam-ı Diğer Parmaksız
             Salih, 1948"... Bunlardan "Sabır TaĢTndan baĢka hepsi oy nanmıĢ, hepsi de
             istisnasız, basılmıĢ eserler... "Siyah Pelerinli Adam", en bağlı olduğum manâda,
             oynanmasından ziyade okunması için kaleme aldığım. 1943 Büyük Doğularında
             tefrika ettiğim ve ilk defa olarak kitaplaĢtırdığım eser.
             Kalemimi sahneye cezbeden, ismi gerekmez dediğim ihtiyar Türk aktörüyle aramdaki
             aykırılıklar, 1948'den 1960 yılına kadar Tiyatro muharrirliğime fasıla
             verdiriyor ve 1960 yılı hadiselerinden sonra girdiğim zindan mikâpı, beni
             tiyatroda gördüğüm esrarlı mikâpm gökkuĢağı renkleriyle pırılda-yıcı dünyasına
             itiyor. Artık, rengi, dâvası, .gayesi, dostları ve düĢmanları malûm bir insan
             olarak, o aktör için değil, istikbâlin sanatkârı için yazmaya baĢlıyorum ve
             "AhĢap Konak", "Kumandan", "Reis Bey" böylece meydana geliyor.
             REĠS BEY
             Mutlak Ġman halinde (tez)lerın (tez)ine sahip olan biz, tiyatrodan üstün ve
             dokunaklı âlet kabul edebilir miyiz? Edemeyiz ama iĢte -hamdolsun- o mutlak iman
             yüzünden bugünkü Türk (!) Tiyatrosu bize kapılarını kapatmıĢ bulunuyor; biz de
             ona, yerle göğü birbirine katacak olan tiyatromuzla karĢılık veremiyoruz. Dedik
             ya, Ġstikbâli ve bu arada istikbâlin aktörünü bekliyoruz...
             N. F. K. /Ekim 1976
             BĠRĠNCĠ PERDE
             ġAHISLAR (Sahneye çıkıĢ sıralarına göre)
             OTEL KÂTĠBĠ MÜBAġĠR BĠRĠNCĠ BAR KIZI ĠKĠNCĠ BAR KIZI KOYLU MÜġTERĠ TAġRALI
             MÜġTERĠ YELDĠRMELĠ KADIN REĠS BEY MAHKÛM BĠRĠNCĠ AVUKAT KUMARHANE GARSONU
             DADI
             BĠRĠNCĠ GARDĠYAN
             ĠKĠNCĠ GARDĠYAN
             HAPĠSHANE MUDURU
             SAVCI
             KATIL
             KARABORSACI
             MEMUR
             YANKESĠCĠ
             SAHTE HÂKĠM
             TABLO 1
             [Mesudiye otelinin holü... Cephede, holün sokağa bakan vitrini... Vitrinde,
             otelin ismi tersinden okunuyor, sol dip köĢede, girinti Ģeklinde iki duvarlık
             bir dirsek.. Dirseğin sağ duvara bakan uç tarafında, camlı giriĢ kapısı..
             Dirseğin cephe duvarında da, yukarı kattan inen ve dirseğin ön ucundan bükülüp
   1   2   3   4   5   6