Page 51 - My FlipBook
P. 51

BĠRĠNCĠ BAR KIZI — O kadar ki, neredeyse, beni köye gönderip hamur yuğurtucak..
             ĠKĠNCĠ BAR KIZI — Kendisi de beraber gelsin; neresi olsa giderim. Ne iĢ olsa
             yaparım!
             (Otel Kâtibi, teypi giĢenin arkasına saklamıĢ, dönmekte...)
             148
             OTEL KÂTĠBĠ — O hiçbir yere gidemez. Gazeteler, ajanslar, radyolar hep onunla
             meĢgul.. Avrupa gazeteleri bile.. Duyduğuma göre, Avrupa'dan davetler
             geliyormuĢ.. Bakalım, baro ne yapacak. Dün toplantı halindelermiĢ..
             BĠRĠNCĠ BAR KIZI — (Otel Kâtibine) Ne olacak yani?.. Eski vazifesine mi
             dönecek?..
             OTEL KÂTĠBĠ — Olamaz! Bir kere emekliye ayrıldı. Zaten kendisi kabul etmez.
             (Gözü giriĢ kapısının buzlu camında) Geliyor, gölgesinden tanıdım.
             (Hepsi toplanır. Yüzler kapıya doğru.. Kapı açılır.. Çıngırak.. Reis Bey..
             Kılığı düzgün.. Çıngırak.. Kapı kapanır.)
             REĠS BEY — (Ortaya) Sabahlar hayr olsun!.. ĠKĠNCĠ BAR KIZI — Hayırlı sabahlar,
             Reis
             Bey!..
             REĠS BEY — (Ortaya) Kapının önünde, kızını arayan tüccarı, genç bir hanımla
             gördüm. Kızı mı?..
             OTEL KÂTĠBĠ — Evet efendim! Biraz evvel geldi. Ġçeriye girmedi.
             REĠS BEY — (Ortaya) Adamın halini görseniz.. Kızı gökten düĢmüĢ gibi... (GiĢenin
             önündeki bir iskemleye çöker.) Ġnsan, sahip olduğu nimeti, tam elinden çıkarken
             anlıyor. Nemiz varsa her ân gittiğini ve yeniden geldiğini farzedip ona göre
             davranamaz mıyız?.. Ġflasımızı anlar, ağlamaktan baĢka çare bulamazdık. (Ġkinci
             Bar Kızına) Baban seni bekliyor, kızım!
             ĠKĠNCĠ BAR KIZI — (Heyecanlı) Ne diyorsunuz Reis Bey; görüĢtünüz mü?
             REĠS BEY — Oradan geliyorum.
             149
             ĠKĠNCĠ BAR KIZI — Çok yorulmuĢ olacaksınız!
             REĠS BEY — Evinizin yokuĢu biraz sert... ĠKĠNCĠ BAR KIZI — Ya anlayıĢı?... REĠS
             BEY — Gayet yumuĢak.. Baban, Reis Bey, bunu siz mi söylüyorsunuz, dedi. Evet,
             dedim. Gelsin, dedi.
             BĠRĠNCĠ BAR KIZI — (Reis Beye) Ben ne olacağım, Reis Bey?
             ĠKĠNCĠ BAR KIZI — (Birinci Bar Kızına) Sen benim yanımda kalacaksın! Ailen
             dağıldı. Bakacak kimsen yok!
             REĠS BEY — (Ġkinci Bar Kızma) Ona acıyacak mısın?
             ĠKĠNCĠ BAR KUZ — Elbette acıyacağım! Acımıyor muyum?
             REĠS BEY — Acımıyorsun! Acımak annelerin ilmi.. Birbirine acımanız ve acımayı
             öğretmeniz için, ikiniz de anne olmaya bakın! (Kızların hayretine bakıp coĢar)
             Size, anne olmaya bakın diyorum, beni anlıyor musunuz?
             ĠKĠNCĠ BAR KIZI — (BaĢı hafif önünde)
             Evet, Reis Bey!
             REĠS BEY — (Köylü MüĢteriye) Sen de kızmı al, köyüne dön! Yoksa, onu felçten
             kurtardığına piĢman olabilirsin; bir polisle, mahalle karakoluna girerken gördüm
             onu.. Git, bak!..
             (Köylü MüĢteri hızla çıkıp gider. Ġki çıngırak sesi...)
             OTEL KÂTĠBĠ — (Reis Beye) Ne olmuĢ Reis Bey; kızın baĢına birĢey mi gelmiĢ?
             REĠS BEY — Mühim değil.. Manzara karpos-talları kadar malûm Ģekil.. Biri onu
             sürüklemek
             150
             istemiĢ, o da bağırmıĢ..
             OTEL KÂTĠBĠ — Reis Bey! Herkes sizden bir pay alıyor! Yedi senelik kapıcınıza
             göstereceğiniz
             yol?...
             REĠS BEY — Senin nasibin, kiremitlerinde
             merhamet kumrularının dem çektiği, (ĠĢaret eder) otel ismi verilen bu insanlık
             sergisinde gözcülük.... Daha ne istiyorsun. Gelene, geçene bak, düĢün, ağla!...
             OTEL KÂTĠBĠ — Ya siz Reis Bey? Beraber
             değil miyiz?
             REĠS BEY— (Ortaya) Değiliz galiba!.. Ben, ömrümün sonunda meczupların hayatına
             özeniyorum. Her köyün, kasabanın bir meczubu vardır ya; hanı, hamamı, pazarı
   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56