Page 22 - (Microsoft Word - 13.11.2008 \335ST\335NYE DEVLET HASTANES\335 ZEH\335RLENME REHBER\335.doc)
P. 22

Buharları göze ve buruna irritandır. Çok yüksek dozlardaki maruziyette SSS depresyonuna rastlanır.
            Dispne, alerjik reaksiyonlar ortaya çıkar.
            Deriye temasta  yanma hissi oluşturur fakat irritan özelliği azdır. Konsantre solusyonların sıcak buharı
            bile sadece hafif irritasyon yapar. Aşırı hassasiyet sonucu purpura ve hiperpigmentasyon görülebilir.
            Kronik maruziyette hepatik hasar sözkonusudur. Şiddetli vakalarda siroz görülmüştür. Sanayide çalışan
            işçilerde uzun süreli ve yüksek  konsantrasyondaki maruziyetlerde halsizlik, baş dönmesi, baş ağrısı,
            rinit, yüz kaslarında seyirme, kusma ve kilo kaybı görülür. Bir vakada pulmoner gramulomatozise
            rastlanmıştır. Ataksi, disartri, periferal nöropati, ve glomerülonefrit kronik maruziyet sonucu görülen
            bulgulardır.

            TEDAVİ: 5 gr üstü ya da 1 toptan fazla yutulması halinde GI dekontaminasyon önerilir. Aktif kömür. 2
            saat boyunca süt ve yağlı gıdalar önerilmez. İnhalasyon maruziyetinde hasta açık havada tutulur. Bronşit
            ve pömoni yönünden hasta muayene edilmelidir. Gerekirse oksijenle destekleyici tedavi uygulanır. Göze
            maruziyette irritasyon, ağrı, şişme, lakrimasyon ve fotofobi mevcutsa yıkama ve semptomatik tedavi
            uygulanır. İnhalasyon yoluyla 50 ppm ve üstü konsantrasyonlarda göze, boğaza ve deriye irritandır.



                                                  HAYVAN SOKMALARI

            Yılan Isırmaları, Örümcek Isırmaları, Akrep Sokmaları


            Latince’deki  Repere = Sürünmek ve Reptum=  Sürünerek hareket eden kelimelerinden köken  alan
            Reptilia,  sürüngen sınıfının bilimsel adıdır.

            BULUNDUKLARI  YERLER  VE MEVSİMSEL İLİŞKİLERİ
            Kural olarak yükseklere çıkıldıkça ve soğuk iklimlere gidildikçe, hem tür hem de birey sayısı azalır.
            Tropik bölgelerde yaşayanların, tüm yıl boyunca işlek olmalarına karşın, ılıman ve soğuk olan bölgelerde
            yaşayanlarda kış uykusu görülür.

            SÜRÜNGENLERDE SAVUNMA: Kesin olarak denilebilir ki, hiçbir sürüngen, özellikle yılan, kasıtlı
            olarak insana saldırmaz. Ancak yuvası, yavrusu ya da kendisi tehlikede olduğu zaman çeşitli yollarla
            savunmaya çalışır.
            ZEHİRLİ SÜRÜNGENLER: Zehirli yılanlar tüm kıtalarda bulunmalarına rağmen, en yaygın olarak
            Asya ve Amerika’da, en az ise Avrupa’da (10 tür) bulunurlar.
            ZEHİRLEME AYGITI:  Zehir bezi, Zehir bezinin dışa açılan kanalı, Zehrin iletilmesini (zerk
            edilmesini) sağlayan zehir dişi, Çene iskeletinin elemanları ve çene kaslarını kapsar. En gelişmiş ve
            yapıca farklı olabilen zehir dişleri, evrimleşmiş yılanlarda (Elapidae ve Viperidae) görülür. En çok
            rastlanan diş tipi; uç kısmı sivrilmiş, hafifçe arkaya doğru kıvrık, avın yakalanmasına yarayan diş tipidir.
            YILAN ZEHİRLERİ: Proteaz, Kolinesteraz, Ribonükleaz, Hyaluronidaz enzimlerini ve Crotamin gibi
            enzim olmayan proteinleri içerir.
                               TÜRKİYE YILANLARINDA  ZEHİRLİ-ZEHİRSİZ AYIRIMI
            Zehirli olanların  başlarının üst  kısımları, vücutta bulunan pulların büyüklüğünde olan pullarla kaplı,
            frontal ve supraoküler plakalar arasında küçük plakalar bulunur. Zehirsiz olanların başlarının üst kısmı
            plakalı  ya  da  frontal  ve  supraoküler  plakalar  doğrudan  temastadır,  arasında  küçük  plakalar  bulunmaz.
            Zehirlilerin  anal  plakaları  çift,  zehirsizlerin  tektir.  Zehirlilerde  gözbebeği  dikey  elips,  zehirsizlerde
            yuvarlaktır.   Zehirlilerin   kuyruğu   genellikle   küt   olarak   sonlanmış,   zehirsizlerinki   gittikçe   incelir.
            Genellikle  zehirlilerde  baş  üçgen  (armut)  gibi  ve  boyun  belirli,  zehirsizlerde  ise  baş  daha  ovaldir  ve
            boyun  belirsizdir.  Zehirliler  genellikle  daha  desenli  ve  renkli,  zehirsizler  ise  daha  sade  desenlidir.
            Zehirlilerde belirgin bir zehir dişi vardır, zehirsizlerde  böyle bir diş olsa bile çenenin gerisinde ya da çok
            zayıftır.

            KLİNİK ETKİLER
            LOKAL  ETKİLER
            Isırık delikleri, ağrı, ödem, eritem, bazen lokal kanamalar, ekimoz ve lenfanjit, bül oluşumu, doku
            nekrozu ve deri soyulması. Gerçek kompartıman sendromu yaygın değildir.
                                                                                                                21
   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27