Page 160 - Efsane
P. 160
Babam onayladı. "Ama onu yok edemeyiz. Korumamız gerekiyor; bildiğim
kadarıyla bu madeni para türünün son örneği olabilir.” Annemin ellerini
bozukluğun üzerine katladı. “Onun için metal bir kap yapacağım, iki tarafını da
kaplayan bir şey. Kaynak yapıp kapatacağım, böylece para içinde güvende
olacak.”
"Onu nereye koyacağız?"
"Bir yerde saklayacağız." Babam bir an durdu, sonra da John'la bana baktı. "En
iyi yer herkesin açıkça görebileceği bir yer olabilir. Çocuklardan birine veririz,
madalyon gibi belki. İnsanlar sadece bir kolye olduğunu düşüneceklerdir. Ama
askerler bir arama sırasında döşemenin altında falan bulurlarsa, önemli bir şey
olduğunu kesinlikle anlayacaklardır."
Sessizce durdum. O yaşımda bile babamın endişesini anlayabiliyordum.
Evimizde ve sokağımızdaki bütün evlerde, daha önce asker birlikleri tarafından
rutin aramalar yapılmıştı. Eğer babam onu saklamaya kalksaydı kesin bulurlardı.
Babam ertesi sabah henüz güneş bile doğmadan yanımızdan ayrıldı. O günden
sonra babamı sadece bir kez görebilecektik. Sonra da bir daha eve geri dönmedi.
Bu anı bir an içinde aklımdan geçti. June'a baktım. "Bunu bulduğun için
teşekkür ederim.” Sesimdeki üzüntüyü hissedebiliyor mu diye merak ettim.
"Bunu bana geri getirdiğin için teşekkür ederim."