Page 158 - Efsane
P. 158
çorak arazileri kar kaplamış gibi. "Ve nedenini bilmiyorum. En kötüsü de bu,
Day. Neden öldürüldüğünü bilmiyorum. Onu neden öldürmek istesinler ki?”
Sözleri annem hakkında düşündüklerime o kadar benziyordu ki nefes almakta
zorlandım. June'un da ailesini kaybettiğini bilmiyordum, davranışlarından bunu
anlamam gerekirdi. Annemi June vurmamıştı. Evime vebayı June getirmemişti.
O sadece ağabeyini kaybetmiş acılı bir kızdı ve bunu benim yaptığımı
düşünmeye itenler olmuştu, o da ıstırap içinde izimi sürmüştü. Onun yerinde
olsaydım ben de aynısını yapardım.
Ağlıyordu. Ona hafifçe gülümsedim, sonra da oturuşumu düzeltip elimi yüzüne
götürdüm. Bileğimdeki zincirler birbirine çarptı. Gözündeki yaşı sildim. İkimiz
de bir şey söylemiyorduk. Gerek yoktu. Düşünüyordu... eğer ağabeyi hakkında
haklıysam başka hangi konularda da haklıydım acaba?
Bir an sonra June elimi alıp yanağına koydu. Tenine dokununca sanki sıcaklığı
bana aktı. Çok güzeldi. Onu kendime çekmek, dudaklarımızı birleştirip
gözlerindeki kederi silmek için içim eriyordu. Keşke bir saniyeliğine o arka
sokaktaki geceye gidebilseydik.
İlk ben konuştum. "İkimizin düşmanı da aynı kişi olabilir," dedim. "Ve ikimizi
birbirimize düşürdüler."
June derin bir nefes aldı. "Henüz emin değilim," dedi fakat sesinden bana
katıldığını anlayabiliyordum. "Böyle konuşmamız tehlikeli." Yüzünü çevirdi,
pelerinine uzandı ve hastanede kaybettiğimi düşündüğüm bir şey çıkardı
cebinden. “Al. Bunu artık sana verebilirim. Benim bir işime yaramaz."
Onu elinden kapmak istedim ama zincirler buna engel oldu. Avcunda kolyem
duruyordu, üzerindeki pürüzsüz çıkıntılar kazınmış ve zedelenmişti ama yine de
tek parça halindeydi, zinciri elinde toplanmıştı.
"Sendeydi,” diye fısıldadım. "O gece hastanede buldun bunu, değil mi? Beni
bulunca kim olduğumu bu sayede anladın... elim boynuma gitmiş olmalı."
June sessizce onayladı, sonra da elimi alıp kolyeyi avucuma koydu. Hayretle ona
baktım.
Babam. Şimdi kolyeme yeniden bakarken zihnime hücum eden anılarını
engelleyemiyorum. Altı ay boyunca ondan hiç haber alamadıktan sonra eve
geldiği günü hatırladım. Sonunda sağ salim eve geldiğinde perdeleri kapattık, o
da anneme sarılıp uzun süre onu öptü. Bir elini koruyucu şekilde annemin