Page 7 - Türk Yurdu 387. sayı Kasım 2019(web için-kapaklı)
P. 7

AYIN YORUMU









                   SURİYE’DE KURTLAR SOFRASI VE TÜRKİYE







                                                     Nuri GÜRGÜR







                 Önce ABD ile ardından Rusya ile yapılan görüşmelerde varılan mutabakatlar sonucu, iki defa ara ve-
               rilen Barış Pınarı Harekâtı’nda son süre, 29 Ekim akşamı doluyor. Terör örgütü PKK/YPG militanları sınırı-
               mızdan 30-32 km güneye çekilmedikleri takdirde Harekât’ın kalınan yerden daha da etkili olarak sürdürü-
               leceği, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer yetkililer tarafından defalarca ifade edildi. Terör örgütünün hem
               ABD hem de Rusya’nın isteğine uymayıp TSK ile çatışmaya karar verip çekilmemesi mümkün değil. Çünkü
               Rusya’nın ve ABD’nin desteği olmadan TSK’ye karşı direnemeyeceklerini gördüler, kısa sürede ezilirler.

                 29 Ekim’den itibaren Suriye’de siyasetin ağırlıklı olacağı yeni bir süreç başlıyor. Anayasa Komitesinin
               çalışması konusunda taraflar arasında samimi bir niyet ve iş birliği sağlanırsa soruna siyasi çözüm bulmanın
               kapıları açılabilir. Ancak bu ihtimal kuvvetli görünmüyor. Çünkü Suriye, başta iki süper güç olmak üzere;
               İran, İsrail ve Fransa gibi birçok ülkenin kendi hedef çıkarları için kapıştıkları bir “kurtlar sofrası” durumun-
               da. Türkiye’den başka Suriye’nin toprak bütünlüğünü, siyasi istikrarını samimiyetle isteyen, Suriye halkının
               mağduriyetine çözüm arayan yok.

                 Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtı’ndaki başarısı, Cenevre’deki masada daha güçlü olmasını sağlayacak-
               tır. Fakat burada kısa zamanda bir sonuca ulaşılamayacağından esas mücadele sahada devam edecektir.

                 Son gelişmelerle birlikte Suriye’deki siyasi, askerî ve sosyal dengeler, pozisyonlar büyük ölçüde değişti.
               İlgili ülkelerin politikaları, liderlerin karar ve söylemleri her an değişebiliyor. Bu yüzden şimdiden kâr-zarar
               hesabını yapmak doğru olmasa da Rusya’nın ve Şam yönetiminin önemli kazanımlarının olduğu görü-
               lüyor. PKK/YPG güneye itildi, ABD sınırdan uzaklaştı; böylece yeni sınır komşumuz, Suriye yönetimi ile
               Rusya oldu. Esad’ın egemenlik alanı genişledi. Rusya, askerî başat güç hâline gelirken ABD sadece siyasi
               anlamda değil itibar bakımından da çok şey kaybetti. Buna paralel olarak başından beri perde gerisinde
               gelişmeleri yönlendiren, sınırımıza bitişik terör koridoru projesinin esas mimarı olan İsrail de gelişmelerden
               mutlu değil. Asırlardır sıcak denizlere ulaşmak isteyen Rusya ise lehine değişen dengeler ve Şam yönetimi
               üzerindeki nüfuzunun daha da artması neticesinde emeline fiilen ulaşmış durumda.

                 ABD’nin onayı ve büyük desteğiyle Suriye’nin kuzeyinde kantonlar üzerinden Marksizm’den mülhem
               KCK sözleşmesiyle özerk bir devlet kurmaya çalışan, Batılı ülkelerin ve kamuoylarının da desteklediği PKK-
               PYD/YPG, hayal kırıklığı ve şaşkınlık içerisinde çıkış yolu arıyor. Özerk ve otonom yönetim iddiasını bir
               kenara bırakmak pahasına, Rusya’nın da teşviki ve desteğiyle Şam yönetimiyle bazı idari ve kültürel haklar
               alarak anlaşmak üzere görüşmeler yapıyor.

                 ABD sınır bölgelerinden çekilse de Suriye’den çıkmıyor. Askerlerini ülkenin petrol bölgesine yerleştire-

                                                                                                  5
   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12