Page 11 - Türk Yurdu 387. sayı Kasım 2019(web için-kapaklı)
P. 11

DÜŞÜNCELER









                   HOMO DIGITALICUS VE DİL KULLANIMI







                                                MİLAY KÖKTÜRK









              İnsanlar dili, bütün koşullardan soyutlanmış ola-  dünyada etkindir; dijital dünyaya eklemlenmiştir.
           rak değil, kendi çağlarının anlayışıyla, kendi toplum-  Dijitalleşen  insan,  dijital  dünyanın  bağımlısıdır  ve
           sal ve kişisel dünyalarından edindikleri donanımla  kendine özgülüğünü bu dünyada kaybetmiştir. So-
           kullanır. Kişinin yaşadığı zaman diliminde kökten bir  runumuz da zaten dijital çağın teknolojini kullanan
           farklılaşma ortaya çıkmışsa, dil kullanımı da farklı-  insan değil, algı ve duygusunu, bilme ve düşünme
           laşır. Farklılaştırıcı etki sadece dil kullanımını değil,  etkinliğini sadece  bu  dünyaya  dayandıran  homo
           tek tek bireyleri de genel anlamda insan tipolojisini  digitalicustur. Çünkü insanlık dünyasında bu tipolo-
           de biçimlendirir. Herhangi bir insan tipolojisi ken-  jinin ağırlığı gittikçe artmaktadır. Homo digitalicus,
           di çağındaki karakteristik özelliğiyle, kendi çağında  mevcut kuşakları izleyen o bilinen anlamdaki “yeni
           sergilediği etkinlikle adlandırılır. Bu meyanda örne-  kuşak” değil, bambaşka bir duyuş, düşünüş ve varo-
           ğin homo economicus, ekonomik faaliyetle karak-  luşa sahip olanlar topluluğudur; yepyeni bir kuşak-
           terize edilen insan tipini ifade eder. Yaşadığımız bu  tır. Onun dili ve anlayışı önceki kuşaklara mesafe-
           çağın insan tipolojisini ise “homo digitalicus” diye  lidir. Bu kuşak, Ahmet Haşim’in deyimiyle “melali
           adlandırmak fevkalade isabetli gibi görünmektedir.  anlamayan nesil”dir.
           (Bu kavram, 17-18 Ekim 2019 tarihlerinde, Osman-  Melali anlamak nedir?
           gazi Üniversitesinde düzenlenen sempozyumda,
           Prof. Dr. Ali Osman Gündoğan tarafından tefekkür   Melali anlamak, içinde yaşadığı toplumun ve
           dünyasına  sunulmuştur.)  Ancak  bu  bağlamda  dile  kültürün değer dünyasını, hüzün ve mutluluğunu,
           getirilen  bazı  yazılarda,  karşımıza  “homo  dijitalis”  duygulanım durumlarını kavramak, iç dünyasında
           kavramı da çıkmaktadır. Düşünelim, homo digitalis  hissetmektir. Bu, zihinde gerçekleşir. Şayet değer ve
           mi homo digitalicus mu?                        duygu dünyasında, özneler arası paylaşımda bir sa-
                                                          katlanma olmuşsa, yeni kuşaklarla toplumsal dünya
              Çağımızın insanını anlatmak için “homo digita-
           lis” kavramı kullanılsa da bu adlandırma “homo di-  arasında bir boşluk oluşmuş demektir. Aslında asıl
           gitalicus”  teriminin  içeriğini  ifade edememektedir.   çatlama, yeni kuşağın zihninde yaşanır. Bu, ilkön-
                                                          ce dil dünyasında ve dil kullanımında gerçekleşir.
           Homo digitalis terimi “dijital insan” anlamı taşır. Bu
           kavram  mükemmel biçimde geliştirilmiş ve âdeta   Homo digitalicus da, eklemlendiği dijital dünyada
                                                          dili kullanmaktadır. O, melali anlamasa da, başka
           insandan ayrılamayacak derecede ona benzeyen
           robotları, bir de birebir diyalog kurduğumuz yapay   kavram veya ideleri anlar. Melali anlatan dili kullan-
                                                          masa da, iletişimini sağladığı bir dil kullanır. Öyley-
           zekâları anlatabilir. Örneğin yapay zekâ, telefonun
           öbür ucunda konuşan bir insan gibidir ve âdeta “di-  se, onun zihnine ve dil kullanımındaki farklılığa göz
                                                          atmak gerekir.
           jital insan”dır. Homo digitalicus kavramı ise dijital-
           leşen insanı, yani dijital çağın insanını ifade etmek-  Zihin üzerine
           tedir.
                                                             Ray Kurzweil “Bir Zihin Yaratmak” adlı eserinde,
              Homo digitalicus’un algısı ve duygusu, onun zih-  zihnin işlevlerinin nörotik temellerini soruşturur ve
           ninin işleyişi, zihin algoritması dijital dünya tarafın-  beynin bütün etkinliklerinin “şekil tanıma temeli”ne
           dan belirlenmiştir. Bu insan kendi doğal yetilerine  dayandığını öne sürer. Biz ise, zihnin yapısını değil
           sahiptir; ama o, doğa dünyasından ziyade dijital  kullanımını; karşıda olan, iletişim kuran, eyleyen,
                                                                                                  9
   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16