Page 242 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 242
Temsilcimiz de “böyle sayım mı olur, askeri çeker, gelir sa-
yımınızı alırsınız” içeriğinde sözler söylüyor.
Tek tek resimler üzerinden sayım alacaklarmış. Asker yı-
ğınağının, bomba stokunun yardımıyla sayıma gelmişler!
Serdar temsilcimize sesleniyor; “gel yoldaş, bunların niyeti
belli” diyerek konuşmaya son noktayı koyuyor. Bizimkiler iç
kapının ardına çekilip barikat kurmaya başlıyorlar, o anda sal-
dırı da başlıyor.
Kadınlar koğuşu olarak barikat başında beklerken, bomba
seslerini, küfürleri, sloganları, çatışma gürültülerini duymaya
başladık. Sürekli kapımızın kilidiyle oynuyor, küfürler ederek
“sıra size de gelecek” diyorlardı. 6. ve 7. koğuşlardaki yoldaşla-
rımızı düşünüyor, durumlarını merak ediyorduk…
Yusuf Bağ, barikatın en önünde çatışıyor, bir yandan taz-
yikli sulara sırtını vermiş, elindeki son sigaradan bir nefes çek-
meye çalışıyormuş. Uğur Sarıaslan, açılan tavandan atılan
bombaları yakalayıp havalandırmaya atıyormuş. Sıkılan taz-
yikli suların merdivenlerden havalandırmaya akmasıyla oluşan
su birikintisi bombaların etkisini azaltıyormuş. Turan abi, cam
taşıyormuş barikat başındakilere. Bizimkiler eline ne geçerse
saldırıyı püskürtmek için atarken, malzemeleri de tüketmeye
başlamışlar.
6. koğuşun barikatı iyice zorlanmaya başladığında, 7. ko-
ğuştaki arkadaşlar, saldırıyı üzerlerine çekmek için koğuşu
ateşe veriyorlar. Barikat tutuşuyor, arkadaşlar koğuşun arka
kısmında toplanıyorlar, birbirlerini kontrol ederken Murat Ço-
ban’ın yanlarında olmadığını farkediyorlar. Sesleniyorlar.
Murat ateşe verilen barikatın üstünde, orada bekliyor… Sonra
soruyorlar Murat Çoban’a, neden orada kaldın diye. Murat da,
“barikatı tutuşturacağız denilince, kendimizi de ateşe verece-
ğimizi zannettim” diyor. Öyle tereddütsüz kalıyor ateşin orta-
sında.
7. koğuşta Gökhan Özocak, Murat Özdemir de var. 6. ko-
242

