Page 238 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 238
17 Temmuz’da dört yoldaşımızı özgürlüğe uğurlamıştık.
Ali Rıza Kurt, Celalettin Ali Güler, Tevfik Durdemir, Bülent Pak
yoldaşlarımız hapishane parmaklıklarını aşıp özgürlüğe mer-
haba demişlerdi.
Görüşten sonra görüş yerinin rutin kontrollerini yapan
idare, durumu farkedince panikle koğuşlara yöneldi. Gardiyan
ordusuyla koğuşlara sayıma girdiler. Şaşkındılar. Ali Rıza’nın,
Tevfik’in, Bülent’in, Celo’nun adını boş yere seslendiler gizli,
saklı denilebilecek her köşeye… Kadınlar koğuşunda da firar
eden vardır diye sayım aldılar.
O akşam kapılar kapanmadan çıktık havalandırmaya. En
coşkulu türkülerimizi söyledik.
Buradan kaçılmaz dediler / Peh peh peh / Gidiyoruz dör-
der beşer / hey hey hey
Zincir vız, demir vız, duvar vız / Vız gelir bize vız
17 Temmuz’a kadar Buca’da birçok özgürlük eylemi yarım
kalmış, açığa çıkardıkları her girişimle “Burası Buca, buradan
kaçılmaz!” düşüncesini güçlendirmişlerdi. Bu yüzdendir ki 17
Temmuz eyleminin şaşkınlığı büyük oldu.
Bir gün sonra şaşkınlıklarını üzerlerinden atmış, saldırı ni-
yetleriyle karşımızdaydılar. Aramaya girdiler… Koğuşta önceki
aramalarda dokunmadıkları-dokunamadıkları ne varsa alıp
maltaya çıkardılar. Boş kasalara kadar “fazla” gördükleri ne
varsa alıyorlardı. Hazımsızlıkları her davranışlarına yansıyor,
sorun çıkartmaya çalışıyorlardı. Daha önce koğuşa almadığı-
mız gardiyanları getirmiş, yeni dayatmalarda bulunuyorlardı.
Ama yapılan hiçbir şey bizim moralimizi bozacak durumda de-
ğildi.
Talan aramasından sonra koğuşlar arası gazete alışverişi
de dahil her tür alışverişin yasak olduğunu bildirdiler. Alkışlarla
karşıladık. Hiçbir hak gasbı özgürlük eyleminin coşkusunu göl-
geleyemezdi. Bir tarafta coşku, bir tarafta hazımsızlık… Ça-
tışma bu anlamda da yaşanıyordu. Hazımsızlık cephesinden
238