Page 235 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 235

vanın kararmasıyla birlikte geldi. Kuşatmayla birlikte evin yüz-

                  lerce metre uzağındaki sokak başlarını kesmişlerdi.

                         Devrimci Sol komutanları kuşatmayı farkettiklerinde, te-
                  reddütsüzdüler. Direnecek, çatışacaklardı. İlk silah sesleri du-

                  yulduğunda saatler 22.00’yi gösteriyordu.

                         Ağır silahları, panzerleri ve bombalarıyla yüzlerce işken-

                  cecinin kuşatması altında tüm malzemeleri, iki silah, el yapımı
                  üç bombaydı. Ve bir de tüm silahlardan daha güçlü olan karar-

                  lılıkları…

                         Çatışma sürerken düşman bir yandan ateş ediyor, bir yan-
                  dan da teslim ol çağrıları yapıyordu. İbrahim Yalçın Arkan’ın

                  “Devrimci Solcular Asla Teslim Olmaz” diye haykırdığı du-
                  yuldu. Üç Devrimci Sol komutanı kuşatmada bile “Devrimci

                  Solcular Teslim Olmaz” şiarıyla düşmanın nasıl yenileceğini
                  gösteriyorlardı bir kez daha.


                         Recai 12 Eylül faşizmini Davutpaşa zindanlarında karşı-
                  lamıştı. 1990 yılında tahliye oldu. Düzen mi, devrim mi diye bir

                  an bile tereddüt etmeden, büyük bir coşkuyla “Görev bekliyo-
                  rum” diyordu.

                         İbo da o yılları, cunta yıllarını dışarıda ve içeride mücade-

                  leyle, direnişlerle dolu dolu geçirenlerdendi. Gaziantep Hapis-
                  hanesi’nden Fazıl yoldaşıyla birlikte bir özgürlük eylemiyle

                  dışarı çıktığında aynı tereddütsüzlükle görevler üstlenmiş, dağ-
                  ları mesken tutmuştu. Ege dağlarındaki yeni Çakırcalılardan

                  biriydi o.

                         Avni o büyük eylemin, hücre hücre ölümü yendikleri ölüm

                  orucunun tecrübesi ve olgunluğuyla almıştı savaştaki yerini.

                         İki silah, el yapımı üç bombayla direniyorlardı. Kurşunla-
                  rını idareli kullanıyor, arada bir ateş ediyorlardı. Ama bu da

                  düşmanı durdurmaya yetiyordu.

                         Çatışma saatlerdir sürüyordu. Üç saat olmuş, takvimler


                                                                                                  235
   230   231   232   233   234   235   236   237   238   239   240