Page 109 - Olasılıksız
P. 109

Tommy'nin orada olduğunu gördü.
                    Tommy, her zamanki gibi zamanında gelmişti. Üzerinde de eski bir New York Giants ceketi vardı.
               Herhalde liseden kalma ceketiydi bu. Bir Chevrolet'ye yaslanmıştı ve elinde de metal bir çanta vardı.
               Caine kurtulmuştu. Acaba kendini bu duruma düşürmeye değer miydi? Ama bu kararı çoktan vermişti.
                    Tommy dönüp de  Caine'e bakıp gülümseyince, o  da eski  dostuna gülümsemeden  edemedi.
               Caine el salladı ve Tommy'nin yanına varmak için adımlarını hızlandırdı. Tommy'nin yanına geldiğinde
               elini uzatınca ikisi bir an için el ele durdular ve sonra ellerini çektiler. Caine'e bir anda sanki bu sahneyi
               önceden görmüş gibi geldi ve içini bir korku kapladı. Ama bunu hemen aklından çıkarmaya çalıştı.
               Tommy parayla gelmişti.
                    Ne ters gidebilirdi ki?

                                                             ▲

                    David Caine'i gördüğü anda Tversky'nin nefesi kesildi. Julia haklı çıkmıştı. Bunu bekliyordu zaten,
               ama o ana kadar buna hiç bu kadar inanmamıştı. Ama şimdi 20 metre altında kanıt duruyordu işte.
                    Eğer Julia'nın diğer dedikleri de  olursa, ihtiyacı olan her  şey olacaktı. Titreyen parmaklarıyla
               Tversky altı haneli kodu girdi. Alet çalışıyordu. Bir uzaktan kumandalı boru bomba yapmanın ne kadar
               kolay olduğunu görünce  hem  şaşırmış, hem de dehşete düşmüştü.  İnternetteki sitede  adım adım
               anlatılmıştı her şey. İhtiyacı olan tüm malzemeyi de bir dükkândan alabilmişti. Bir de Trike'tan aldığı
               mermilerden barutu çıkarmıştı.
                    Arabanın çevresine odaklanmış üç  kamerayı da kontrol etti. Her biri dizüstü bilgisayarına
               bağlıydı. Film seyreder gibi seyrediyordu önünde olanları; sanki hareketli sahnelerin gelmesini bekler
               gibiydi. Birden özür dileyince kendi de şaşırdı buna.
                    "Özür dilerim David. Keşke başka bir yolu olsaydı."
                    Saatine baktı. On saniye daha vardı. Nefes aldı ve en azından patlamanın hızlı olmasını diledi.
               David çabuk ve acısız ölecekti o zaman.
                    Sokağın karşısında Nava, David'in spor ceketli adamdan çantayı aldığını görünce tabancasını
               hazır etti. Ne dediklerini duymak için kulak kabartmışken birden vericiden tiz bir ses yükseldi.
                    Bunu umursamamak istediyse de eğitimi ve deneyimi buna izin vermiyordu. Bu önemli bir şeydi.
               Bu kadar güçlü bir elektronik transmisyon birden öylesine oluşmazdı. Bu sesi düşünürken, yakındaki
               binalara bakmaya başlamıştı bile. İşte o anda adamı gördü.
                    Neredeyse tam üstündeki binada duran adamın elinde anteni olan küçük bir kutu vardı. Birden
               midesi düğümlendi Nava'nın. Adamın çalıştırdığı her neyse, bu, Caine'e yakın bir yerde duruyordu.
               Sonra cihazı gördü. Chevrolet'nin altında ufak, kara bir kutu vardı. Bu bir rastlantı olamazdı, Julia'nın
               mesajı, Caine'in buluşması, elinde kumanda olan adam, paket.
                    Bu bir tek şey olabilirdi.
                    "BOMBA"
                    Caine sokağın karşı tarafında bağıran kadına baktı ve yine sanki daha önce bu manzarayı
               görmüş gibi hissetti kendini. Düşünmeden hareket ederek Tommy'den biraz uzaklaşıp, elindeki
               çantayı kendini korumak istercesine kaldırdı. Birden bir  ısı dalgası hissetti, inanılmaz bir gümbürtü
               yüreğini ağzına getirdiğinde tüyleri diken diken oldu.
                    Kaldırımdan alevler  fışkırırken  Caine  birden  kendini havada uçar buldu. Gerçekten havada
               uçuyordu; bir Süpermen çizgi filmindeymiş gibi iki kolunu iki yana açmış, döne döne  havalanmıştı;
               sanki dev bir el ona tokat atmış gibiydi. Yere sertçe çakıldı, ellerinin içi parçalandı ve sol dizi kaldırıma
               çarpınca da durdu.
                    Yerde yatarken nefes almaya çalıştı. Her yeri acıyordu. Sırtını dönüp kalkmaya çalıştı. Ellerinin
               acısını umursamamaya çalışıyordu. Sokak bir anda cehenneme dönmüştü. Köşedeki metal hurdadan




               Saklı Kütüphane                             109                                 www.e-kitap.us
   104   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114