Page 106 - Olasılıksız
P. 106
"Grimes ben. Caine, David T. hakkındaki son yedeklenen dosyayı bul. Kimlik numarası Cat Delta
Tiger 6542." "Tamam be, bekle."
Augy birkaç dakika sonra hattaydı yine. "Sana yolladım. Şimdiye eline geçmiştir."
"Aldım." Grimes ek dosyayı açtı ve baktı. Gözleri büyüdü. Biri dosyayı değiştirmişti. David
Caine'in bir kardeşi vardı, Jasper adında bir ikizi vardı. "Tamam," dedi kalbini susturmaya çalışarak.
"Tüm veri yenileme istemlerini gözden geçir. Hepsini derleyince bana yolla."
"Tamamdır."
Grimes telefonu kapadı. Birkaç saniye içinde mesaj aldığını gösteren bir uyarı çıktı
bilgisayarında. Grimes dosyayı açınca şaşırdı. Bilgisayar korsanı gerçek kimliğini sahte kimlik ve
kullanıcı ismi kullanarak gizlemişti; ama Grimes bilgisayar terminali kodlarını tanıdı. Bu Vaner'ın
bilgisayarıydı. Son onbeş dakikayı gözden geçirdi hemen. Vaner hedefi seçmişti, belirlemişti, sonra
onu uyutmuştu ve herif ayılmadan da toz olmuştu. Bunları neden yaptığını bilmiyordu; ama Forsythe
böğürüp, bileklerini kesecekti, ondan emindi.
Spirn'le konuşmak için bir düğmeye bastı. "Teğmen elinizdeki adamın hedefin kardeşi olduğunu
doğruladım."
"Anlaşıldı. Ne yapayım?"
Grimes hızlıca durumu değerlendirdi. Forsythe nasıl olsa ortalığı yıkacaktı, ama bir de bu işle
alakası olmayan bir sivili yakaladıklarını ve ellerinde tuttuklarını duyunca iyice çıldıracaktı.
"İlacın etkisi ne zaman geçer?" diye sordu Grimes.
"Yirmi dakika daha etkili olur herhalde, sonra da hemen toparlanır. Biraz aklı karışık olabilir ve
başı da ağrır; ama bunun dışında bir şeyi kalmaz."
"Tamam o zaman, bırakın gitsin."
"Efendim?"
"Dediğimi duydun!" dedi sırtından terler damlayan Grimes. "Bir sonraki parkın önünde durun,
herifi bir banka oturtun ve gazlayın."
"Anlaşıldı," dedi Spirn sakin bir sesle, ama Grimes askerin bu emirden pek de hoşlanmadığını
hissediyordu sanki. Grimes'ın umrunda değildi bu. Canı cehenneme. Beş dakika sonra Fed-Ex aracı
ve siyah minibüs arka arkaya Jasper'ı bıraktıkları yerden uzaklaşıyorlardı. Grimes bir düğmeye
basınca patronunun sesini ' duydu.
"Houston," dedi Grimes, "bir sorunumuz var."
Nava'nın cep telefonu titreşiyordu. Forsythe arıyordu. Yakayı ele vermişti anlaşılan. Telefonu
kapayıp işe verdi kendini. Bir yandan da peşine düşmelerinin ve izini bulmalarının ne kadar süreceğini
düşünüyordu.
Sonra birden zaten yerini tespit ettiklerini anladı.
Grimes telefona bir sinyal göndermişti herhalde ve Forsythe aramadan bunu devreye sokmuştu;
yani Nava'nın nerede olduğunu biliyorlardı. Hızlı hareket etmesi gerekiyordu. Caine'i elinden kaçırırsa
kötü olurdu, ama hele bir de tutuklanırsa o zaman hiçbir şey yapamazdı.
Telefonu yine açınca anında çalmaya başladı. Bunu duymazdan geldi. Nava sokağa çıktı ve
kolunu kaldırdı. Önüne çıkacak ilk taksicinin elindeydi artık kaderi, Nava da bunu biliyordu.
▲
"İzini buldun mu?" diye sordu Forsythe.
"Evet. Bir an için sinyali kaçırdık, ama şimdi güçlü bir sinyal alıyoruz. Güneye doğru hızla
ilerliyor."
Saklı Kütüphane 106 www.e-kitap.us