Page 164 - Olasılıksız
P. 164

becereceğine güvenebilirdi. İkincisi, normal hayatına dönmek isteyecekti. Polise gitmekten korkacaktı,
               ama yine de hayatı boyunca  kaçmak da istemeyecekti. O yüzden de...ne? Güvendiği birine
               sığınacaktı, bir arkadaşına, ya da kardeşine.
                    Peki ikizi nerelerdeydi? Crowe, Grimes'ın Vaner kendilerini yemleyip sonra da kaçınca Jasper'ı
               bırakmış olduğuna inanamıyordu. Operasyonun başında Crowe olsaydı ikizi kullanırdı. Ama artık çok
               geçti, çünkü Jasper Caine de kardeşi gibi kayıptı. Crowe olur da biri gelir diye birkaç ajanı Jasper'ın
               dairesinin çevresine dikmişti, ama bu konuda ümitli değildi.
                    Sigarasını ezerek söndürürken gökyüzüne  baktı.  İki kardeş sonsuza dek  sırra kadem
               basamazlardı. Eninde sonunda ortaya çıkacaklardı. Çıktıklarında da  Crowe'u bulacaklardı
               karşılarında.
                    Bir dahaki sefere hata olmayacaktı.

                                                               ▲



                    İki  saatlik  yolculuk boyunca Caine eski  hocasına Jasper'ı, Nava'yı Forsythe'ı, Peter'ı ve
               Laplace'ın  Şeytanı'nı anlattı. Caine konuşurken Nava  da durum değerlendirmesi yapıyordu.
               Tversky'nin dosyalarını ilk okuduğunda bilim kurgu olduğunu sanmıştı anlattıklarının. Ama o çıkmaz
               sokakta Julia'nın söylediklerini duyduğunda fikri değişmeye başlamıştı.
                    Ama Nava, hâlâ, Caine’in Tversky'nin yapabileceğini iddia ettiği her  şeyi yapabildiğini
               düşünmemişti. Şimdiyse, tren garındaki şansları, Doc'la böylesine buluşuvermeleri... Caine’in bu işte
               bir  şekilde parmağı olmalıydı; ama belki kendi de  ne yaptığını bilmiyordu.  Caine’in yeteneklerinin
               sınırlarını bilmiyordu, bunu öğrenmek  de istemiyordu. Adam yeteneklerini  kullanmayı öğrendiğinde
               neler olabileceğinden korkuyordu.
                    Birden aklına çocukken sirke gidip de filleri ilk gördüğü gün, geldi. Üç tane fil vardı  ve bu altı
               tonluk canlıların kaçmaması için  ayaklarına ince  birer halat bağlamışlardı sadece.  Nava'nın aklı
               karışmıştı. Babasına neden hayvanların ipleri koparmadıklarını sorduğunu hatırlıyordu.
                    "Bu koşullanmaları ile ilgili bir  şey," diye açıkladı babası. "Filler daha bebekken  kalın demir
               zincirlerle bağlanırlar. O  ilk aylar boyunca da ne kadar  çabalarlarsa çabalasınlar, bu  zincirleri
               kıramadıklarını görürler."
                    "Ama ipler zincirlerden daha ince," dedi Nava. "Filler ipleri koparabilir."
                    "Evet. Ama eğiticiler filler zincirleri kıramayacaklarını öğrenene kadar ip kullanmazlar. Bak Nava,
               aslında o filleri orada tutan ipler değil, kendi akıllarındaki koşullanma. İşte bu yüzden bilgi önemlidir.
               Eğer bir şey yapabileceğini düşünürsen, aslında bu mümkün olmasa bile yapabildiğini görürsün. Eğer
               yapamayacağını düşünürsen, o zaman da çoğunlukla yapamazsın, çünkü denemezsin bile yapmayı."
                    İşte bu Caine’in durumunu çok iyi açıklıyordu. O eskiden bir zincirle bağlanmıştı, ama şimdi bir
               ipti onu tutan.  Şimdiden ipi esnetebileceğini öğrenmişti; ama ya koparabileceğini -hatta  kopardığını
               keşfettiğinde- o zaman ne olacaktı? Nava ürperdi.
                    Caine normal kuralların kendisi için geçerli olmadığını öğrendiğinde ne yapacaktı?

                                                               ▲



                    Who grubunun şarkısı 'Gerçek Ben' çalıyordu bangır bangır tavernada.
                    Jasper kolasını yudumladı ve tedirgin bir  şekilde kapıya baktı. Kapı her  açıldığında içerisini
               aydınlatan güneş  ışığından dolayı gözlerini  kısıyordu, girdikleri  ilk anda insanları göremiyor; ancak
               kapılar kapandıktan sonra yüzlerini seçebiliyordu ve o zaman ajan olup olmadıklarını kestirebiliyordu.





               Saklı Kütüphane                             164                                 www.e-kitap.us
   159   160   161   162   163   164   165   166   167   168   169