Page 18 - Olasılıksız
P. 18

Tabancasını düşüren Koreli, geriye doğru sendeledi.
                   Siyah takım elbiseli, eli silahlı üç adam odaya girdiklerinde, Nava  ceketinin  içine  doğru uzanıp
               Glock'unu almaya çalışıyordu. Hemen dizlerinin üstüne çöküp  ellerini başının arkasında birleştirdi.
               Hiçbir kaçış yolu olmadığının farkındaydı. Adamlardan biri karnına bir tekme attı. Nava sancılar içinde
               yere yuvarlandı; adam onu yerde tutmak için çizmesiyle başına bastırırken sırtına da bir Uzi makineli
               tüfek doğrultmuştu. Bir dakika boyunca adamlar hızlı bir  şekilde Korece konuştular, sonra da kızı
               sandalyeye bağladılar.
                   Yi Tae-Woo ona doğru eğildi gözleri aynı hizadaydı.
                   "Ne istiyorsun?" diye sordu Nava.
                   "Parayı iade etmeni istiyoruz," dedi Yi Tae-Woo. Burnu kırık olduğu için sesi garip çıkıyordu. "Hemen."

                    "Dedim ya, bunu yapamam."
                   Adam doğruldu ve SIG Sauer'ı Nava'nın başına doğrulttu.

                    "Tae-Woo dur. Yirmidört saat içinde size bilgileri verebilirim. Daireye gidip yine indirmem gerekecek."

                   Yi Tae-Woo kulaklıktan onu dinleyen her kimse onunla Korece konuşup sonra Nava'ya döndü.

                    "Yirmidört saat sonra bize bilginin geri kalanını vereceksin, ayrıca parayı da iade edeceksin."
                    "Ama bu hak-" Nava, Yi Tae-Woo'nun ciddi bakışlarını görünce cümlesini tamamlamamaya karar verdi. Başka
               bir cümle kurdu. "Bu kadar anlayışlı olduğunuz için teşekkür ederim."

                   "Rica  ederiz." Yi Tae-Woo  adamlarına işaret etti, onlar da Nava'nın  iplerini çözüp kalkmasına yardım
               ettiler. "Unutma, yirmidört saat"

                   "Unutmam," dedi Nava. Bileklerini ovuşturmak istiyordu, ama bunu yapmaktan kendini alıkoydu.
                   Tek kelime daha etmeden kapıdan çıktı ve merdivenlerden indi. Sekiz blok öteye yürüyene kadar dişlerini
               sıktığını fark etmedi, durdu ve kendi de bu yaptığına şaşırarak koyu yeşil çöp torbalarının üstüne kustu. Ağzını
               koluna sildiğinde ceketinin üstünde ufak sarı bir leke kalmıştı.

                   Nava farkında olmadan bir sigara yaktı. Tam söndürmek üzereydi ki fikrini değiştirdi, bugün istediği kadar
               sigara içmeye karar verdi.
                   Yarını olup olmayacağı belli değildi.

































               Saklı Kütüphane                              18                                 www.e-kitap.us
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23