Page 23 - Olasılıksız
P. 23

Caine başını salladı.

                   "Ayrıca, bir yıldır nöbet geçirip durduğunu da anlattı. Benim bunları bildiğimi sanıyordu. Bu konuda
               konuşalım, balım, dalım, halım,"

                   Caine korku dolu bir ifadeyle baktı Jasper'a; ama kardeşi sanki çok esaslı bir espri patlatmış gibi
               kıkırdıyordu sadece. Akıl hastanesinde onu tedavi etmeye çalışmış olabilirlerdi, ama edemedikleri belli
               oluyordu. Caine kardeşinin gözlerine bakınca başka bir şey daha gördü; kardeşinin gözleri delilikten
               parlıyordu.

                   "Hemşire başka ne anlattı?" diye sordu Caine Jasper'ın garip davranışını görmezden gelmeye
               çalışarak.
                   "Fazla bir  şey söylemedi; ağır bir nöbet geçirmişsin. Rus  ahbaplarının söylediklerine bakılırsa
               cankurtaran seni gelip alana kadar yirmi dakika kadar baygın kalmışsın."
                   "Boku yedik," dedi Caine, bir yandan da bayıldığında Nikolaev'in nasıl bir tepki verdiğini
               düşünüyordu. "Acil servisi mi aramak zorunda kalmışlar?"
                   "Ya," dedi Jasper. "Bu  arada sormadan edemeyeceğim; sabahın  ikisinde bir Rus yemek
               kulübünde ne işin vardı?"

                   Caine hiçbir şeyi açık etmemek için omuz silkti. "Votkaları çok iyi."
                   "Bahse girerim ki öyledir. Yoksa sen bahse  girersin mi demeliydim?" dedi Jasper  kaşlarını
               kaldırarak.
                   "Diyebilirsin diyelim."

                   "Ne kadar içeridesin?"
                   "Pek önemli değil, her şey yolunda," dedi Caine biraz çabuk cevap vererek.

                   "Eğer borcun söylediğin gibi pek önemli olmasaydı Vitaly Nikolaev'in hastaneyi ikide bir  arayıp
               durumunun nasıl olduğunu soracağını hiç sanmıyorum."
                   Caine'in biranda omuzları kasıldı. "Ciddi misin?"

                   "Ciddiyim, ufaklık. Eğer sana geçmiş olsun demek için votka yollamayı düşünmüyorsa, yatırımını
               kolluyor gibime geliyor. Bir daha sorayım, ne kadar içeridesin?"

                   Caine gözlerini yumup son eli hatırlamaya çalıştı. Zihnindeki  bulutlar dağılmaya başlayıp da
               hatırlayınca inledi. "Bir bir sıfır sıfır vesaire," dedi gözlerini açmadan.
                   "Bir bir mi? Yani 1,100 dolar, eh fena değil. Belki benim CD çalıcıyı satsak-"
                   "Hayır."

                   "David yapma yardım edebilirim."

                   "Edebilirsin de, borcum 1,100 dolar değil."
                   "Ne kadar?" Caine kardeşinin dertli yüzüne baktı sadece. "Oha," dedi Jasper gerçek miktarı
               anlayınca. "11,000 dolar mı borcun var?"
                   "Evet."

                   "Salak mısın David? Nasıl bu kadar para kaybedebildin?"
                   "Kaybetmemeliydim. Olasılıklar benden yanaydı, kesindi kazanacağım."

                   "O kadar da kesin değilmiş işte."
                   "Bana baksana Jasper, zaten derdim başımdan aşkın, bir de sen başlama. Tamam bir halt ettik.




               Saklı Kütüphane                              23                                 www.e-kitap.us
   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28