Page 24 - Olasılıksız
P. 24
İtiraf ediyorum, mutlu oldun mu? Yanlış hatırlamıyorsam sen de birkaç defa faka bastın bu hayatta."
Jasper iç geçirip fosforlu turuncu hastane koltuklarından birine oturdu. "Ne vardı elinde?" diye
sordu Jasper, tavrından Caine'i sakinleştirmeye çalıştığı belli oluyordu.
"Kare."
"Küçük mü?"
"Hayır. As."
Jasper hayrete düştü. "Elinde kare as varken kaybettin öyle mi? Oha," dedi Jasper kare asın
üstüne el çıkaran adama saygı duyarmış gibi bir edayla. "Herifin elinde ne vardı?"
"Floşroyal çıkarttı."
"Haydi be," dedi Jasper başını sallayarak. "Bu parayı ne kadar zamanda geri ödemek
zorundasın?"
"Vitaly'yi tanıyorsam ilk taksidi yarına isteyecektir. Ama ben eski bir dost sayılırım, belki hafta
sonuna kadar bekler. Ondan sonra da gorillerinden birini yollayıp beni hastanelik eder; ama bu sefer
birkaç saatte kendime gelemem."
"Hemşirenin dediklerine bakılırsa zaten Vitaly olmadan da hastaneyi mekân edinmişsin."
"Ya. Durum kısaca şöyle, eğer Nikolaev beni öldürmezse, eninde sonunda bu nöbetlerden dolayı
gebereceğim."
"Yapma ufaklık," dedi Jasper ne kadar üzgün olduğunu belli etmemeye çalışarak. "Son
konuştuğumuzda sapasağlamdın ve 45 ayrıca bir süredir... bir yıldır hiç kumar oynamamıştın. Nasıl
oldu da bu hale geldin?"
Caine buna nasıl cevap vereceğini bilemedi. Durumu tüm gerçekliğiyle kavramaya başlamıştı. Son
bir yıldır başına gelmedik kalmamıştı. İlk nöbetini geçirdiğinden bu yana bir yıl geçmiş miydi cidden?
Birden sınıfın önünde ilk nöbetini geçirdiğinden bu yana bir buçuk yıl geçtiğini hatırladı. Midesi bulandı.
Aslında hayat garipti; sanki bir insanın hayatının içine etmesi için bundan daha uzun bir zaman
geçmesi gerekirdi.
Bu konuda da yanılmıştı.
▲
İstatistik Bölümü'ndeki diğer meslektaşlarının aksine Caine ders vermeyi çok seviyordu. Sınıfa ilk
girdiğinde öğrencilerini meraklandıracak ve heyecanlandıracak şekilde ders verebildiğini, istatistiğe
duyduğu tutkuyu onlara da yansıtabildiğini fark etmişti.
Aslında bu büyük bir oyunu kazanmak kadar heyecan verici değildi, ama yine de öğrencileri
düşündürmek, olasılıklar dünyasının kapılarını onlara açmak onu çok heyecanlandırıyordu. İşin komik
yanı şehirdeki birçok bodrumda parasını kaybedip de birikimleri suyu çekince ders vermeye başlamıştı.
Başka bir seçeneği yoktu, paraya ihtiyacı vardı. Columbia Üniversitesi'nde doktorasının dördüncü
yılındaydı ve böyle biri ancak Olasılık Kuramına Giriş dersi vermek gibi bir iş bulabilirdi.
Parası bitmişti, borç alabileceği biri veya rehin bırakabileceği hiçbir şey de kalmamıştı; o yüzden
de ilk maaşını almadan poker oynamaya devam edemezdi. Ama ilk maaşını aldığında Caine birden
artık kumar oynamak istemediğini fark etti. O gece rüyasında kartları hayal edeceği yerde, bir sonraki
günkü dersin hayalini kurdu.
İşte o zaman işler yoluna girmeye başladı. Gerçi hâlâ her sabah ancak gerçek bir kumar
Saklı Kütüphane 24 www.e-kitap.us